Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar

29 Kasım 2009 Pazar

Bozcaada' da Bisikletle Gezinti - 28.08-02.09.2004

2003 yaz sonunda ailemle Bozcaada' ya gelmiş ve çok beğenmiştik. Orada bir bağ evinde kalmıştım. O evde bulunan bisikletle çevreyi gezmiştim. Ertesi sene tekrar gelmeye karar verdik. Bu sefer sanayideki dükkanımızda kullanılan bisikleti Bozcaada' ya götürdük. Bisiklet güzelce parçalanıp paketlendi ve bagaja sığdırıldı. Oradaki bağ evinde kaldığımız bir kaç günlük süre boyunca kendi bisikletimle güzel bir ada gezintisi yaptım.

Bu gezintileri foto blog tadıyla sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bozcaada girişi. 2009 yazındaki "Bisikletle Dört Deniz" turumda Bozcaada' ya uğradığım zaman bu tabelayı bir türlü bulamamıştım. Tabela, tahmin edeceğiniz üzere limanda bulunuyor.



Bozcaada, köyü olmayan tek ilçemiz. İlçe merkezi haricinde toplu yerleşim yok. İlçe merkezi dışında bağ evleri var. Bu da yukarılardan ilçe merkezinin görüntüsü.



Adanın doğusunda bir miktar serpantinit kayacı var. Bisikletim serpantinitlerin önünde poz veriyor.



Bağlar ve adanın en yüksek noktası Göztepe. Rakımı 190 metre idi sanırım.



Adanın kuzey sahili ve Göztepe. Adanın kuzeyi çok rüzgârlı olduğundan denize girmek için güney plajlarını tercih etmek daha doğru olur.



Göztepe ve ada manzarası. Batı taraftan doğuya doğru bakış. Trafik yok gibi bir şey. Bisikletle güven içinde gezilebilir.



Adanın dik yamaçlarla dolu güney sahilinden bir görüntü. Fotoğrafın ileri ucunda BORES (Bozcaada Rüzgâr Enerji Santrali) görülüyor.



Adanın güneyindeki yol, bir kaç yüz metre uzunluğunda dik iniş çıkışlarla dolu. Yolun denize bakan taraflarının bazı kesimlerinde uçurumlar var. Yolun zirve yaptığı noktaların birinde betondan bir dikili taş dikkatimi çekiyor. İşlevinin ne olduğunu anlamadım.



Adanın güney sahilinden bir görüntü daha. Batıdan doğuya bakış. Burası yanılmıyorsam Akvaryum Koyu. İleride Anadolu anakarası görünüyor.



Bir önceki fotoğrafın çekildiği noktadan başka bir görüntü daha.



Adanın güneyindeki Akvaryum Koyu.



Adanın güneyindeki Ayazma Plajı açıklarında denize mağlup olmuş bir gemicik.



Ayazma kumsalında böyle şemsiyelerin altında vakit geçirmek güzel bir duygu.



Sahile vurmuş bir deniz anası.



Bozcaada Kalesi.



Bozcaada üzüm bakımından zengin bir yerdir. Üzümleri çok nefis. Bozcaada' ya ağustos sonu-eylül döneminde gitmenizi önemle tavsiye ederim. O dönemde bolca üzüm yiyebilirsiniz.





Bozcaada' da sadece üzüm yetişmez. Diğer sebze ve meyvelerin tadına da doyamazsınız.





Bozcaada feribotu gece modunda.



Bisikletim. Arka planda kalenin surları.



Bozcaada Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü.

2003 yada 2004 kışındaki bir fırtınada rüzgâr o kadar hızlı esmişki, meteoroloji ölçüm aletlerinin olduğu alan yerle bir olmuş. Rüzgâr ölçerleri, rüzgâr 120 km/h hızı gösterdikten sonra rüzgâra dayanamayarak işlevini yitirmiş. Uydudan ölçüldüğüne göre burada rüzgâr 180 km/h ile esmiş. Türkiye' de ölçülen en yüksek rüzgâr hızı bildiğim kadarıyla. Meteoroloji binasına bu bilgileri almak için çıkmıştım. Görevliler sağ olsunlar yardımcı oldular.



Benim küçük rüzgâr ölçerim orada en fazla 10 km/h' lik rüzgârı ölçebiliyor. Bozcaada standartlarına göre rüzgârsız bir gün sayılır.



Ada sokakları.





Kalenin batısındaki sahilden kuzeye bakış. Adanın denizi çok temizdir. Tek kusuru varsa, o da ada sularının bolca deniz kestanesi barındırmasıdır.



Bozcaada Kalesi' nin batıdan görünüşü.



Kalenin batısındaki volkanik kayaçlar.



Kale çok güzel görünüyor.



Buda farklı bir bakış.



Bir sokak.



Bisikletimin konsolu.



Gölgem.



Bir binanın havalandırma bacası.



Ada sokaklarını fotoğraflamaya devam.







Bozcaada Kalesi ve bisikletim.



Ada sokaklarından bir görüntü daha.



Bir bağ evinin bahçesinde bulunan Türk Kuşu.





Gece üzümler.



Kalenin surları gece modunda.



Ailem evde normal yataklarda yatıyorken ben daha keyifli olduğundan çadırda yatıyorum. Çadırda uyumak, rüzgârın sesini dinlemek apayrı bir keyif.



Ada sokaklarından bir görüntü daha.



Bozcaada bisikletle gezmek için harika bir yer. Adaya gelirken kendi bisikletinizi getirmenize gerek yok. Limanda uygun fiyata kaliteli bisikletler kiralayan bir işletme var.

Bozcaada, ne kadar gelsemde bıkmayacağım yerlerden biri.

Bisikletle dolu, bol seyahatli günler dilerim.

-----------------------------------------------------
Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur.
Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.

Çiçek Turu - 27.11.2009

Rahmetli ananeciğime çiçek almak ve Bağçeşme mezarlığındaki mezarına götürmek istiyorum. Ananem zamanında bisiklet turlarımı desteklememesine, araba kullanmamı istemesine rağmen her dini bayramda aynı turu yapmaya çalışıyor ve sıradan bir mezarlık ziyaretine anlam katmaya gayret ediyorum.

Kurban Bayramı' ndan bir gün öncesinden İzmit' teki çiçekçilerden birine fiyat soruyorum. Bir saksı ithal menekşe 10 lira. Çok pahalı ya. Ertesi sabah için sabah ayazında 25 kilometre ötedeki Maşukiye beldesine gidip gelmek bana zor gelsede hayat pahalılığı ve bisiklet tutkusu beni bu turu yapmaya itekliyor.

Gece erken uyuduğum için 03.47' de uyanıyorum. Güne biraz erken başlıyorum ama durumdan şikayetçi değilim. Uyanır uyanmaz sabah ayazına çıkmak çok daha kötü oluyor. Güne erken başlarsanız o kadar zorluk çekmiyorsunuz.

Neyse.. 06.52 gibi garajdan ayrılarak sokağa çıktım. Etrafı sakin bulacağımı umuyordum ama bayram namazı öncesinde yol çıktığımı yola çıkınca anladım. Bayram sabahları normalde yol boş olur, fakat yolda epeyce araba vardı. Fevziye Camii' nin önü dolmaya başlamıştı. Mimar Sinan Köprüsü sabah ayazı yüzünden yağmur yağmış gibi ıslaktı.

42 Evler-Köseköy yolu yanındaki tarihi İpek Yolu köprüsü sabah modunda.



Sabahın ilk ışıklarında İzmit-Köseköy tali yolu. Hava oldukça soğuktu. Logarlardan buharlar çıkıyor ve siscik olarak arazileri kaplıyordu.



Hava dondurucu değil, ama üşütücü. 25 km/h sabit hızı koruyarak ilerliyorum. 11602 sefer sayılı Adapazarı Ekspresi' nin beni sollamasını bekliyorum ama ortalıkta yok. Nitekim demiryolundan ayrılana kadar kendisiyle hiç karşılaşmayacaktım.



Ben.

Atkı olarak kullandığım poşum, geçen haftaki kazamdan dolayı yaralanan ve soğuğa karşı hassaslaşan çenemi soğuktan koruyordu.



Kartepe ve sisli araziler. Manzaralar beni büyülüyor.



Köseköy Batı makaslarının olduğu bölge. Burada demiryoluna el sallayarak güneye doğru dönüyorum.



Hava sıcaklığı 2 metre yükseklikte sıfırın altında olmamasına rağmen toprak üstü sıcaklığı sıfırın altına düşmüş olduğundan kırağı olayı meydana gelmiş. Her yer bembeyaz.



Arslanbey-Kartepe yolu sapağını geçtikten sonra bu manzara bana fotoğraf molası verdiriyor. Mecburi duruş.





Yolda nerelerde cami olduğu arabaların toplaştığı yerlerden anlaşılıyordu. Namaz saatinde yolda sadece Ben vardım.

Maşukiye' ye kendimi zorlamadan 1.5 saat kadar sürede varıyorum. 08.00 gibi.

Bu saatte sadece Maşukiye Çiçekçilik açık. 4 saksı şebboy çiçeği için benden sadece 5 lira alındı. Sahibi beni çok sıcak karşıladı ve diğer gelişlerimde kendine uğrayıp çayını içmemi istedi. Teşekkürler ederim kendilerine.

4 saksı şebboy çiçeği ite kaka çantama sığdırılıyor.

Maşukiye' de daha önceden dikkatimi çekmeyen ama o gün çeken bir duvar yazısı. Bana ilginç geldi.



Maşukiye' den 08.24 gibi ayrılıyorum. Yolu kısaltmak için anayoldan geri dönüyorum. Burası da takribi 20 klm. Güneş açıyor ve üşümüyorum. Trafik fazla rahatsız edici değil. 09.30 gibi İzmit-Çınarlı Camisi önüne varıyor ve Terzi Bayırı' na tırmanmaya başlıyorum. Terzi Bayırı kısa ama gerçekten çok dik bir yokuş. %25-30 civarı eğimi var. Ikına ıkına çıkılıyor.

Yukarıdaki bir mahalleye varıyorum. Kurbanlar kesilmeye başlanmış. Çocuklar tabiki kurban kesimini izliyor. Kurbanları temiz kesimhanelerde kesme kültürüne bir türlü uyamıyor halkımız.

Bir bakkalda mecburi mola veriyorum. Sabah pek bir şey yemediğim için voltajım düştü. Bir liraya iki muz alıyor ve oracıkta mideye uğurluyorum. Sonrasında dik bir çıkışım daha olacak. Normalde bu yoldan kabristana giderken Bağçeşme meydanı üzerinden çıkan güzergahı kullanırdım ama geçen bayramda çıkmaya cesaret edemediğim, kestirme ama ultra dik bir parke yokuşu tercih etmeye karar veriyorum. Yokuşun yarısına kadar anca dayanıyorum. Yokuş o kadar dik ki, Scotty' yi elime almama rağmen 2.5 km/h hızla zor, pardon ıkınarak çıkıyorum.

10.00 gibi ananemi ziyaret ediyor ve diğer (yaşayan) akrabalarımı ziyaret etmek için aşağıya doğru sallanıyorum.

Toplam km: 53.52 klm.
Sürüş süresi: 2 sa.33 dk.40 sn.
Ortalama hız: 20.8 km/h
En yüksek hız: 47.4 km/h

Sevgiler.

-----------------------------------------------------
Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur.
Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.