Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar

20 Kasım 2010 Cumartesi

Catania-Messina - 20.11.2010

Catania çevresindeki günübirlik turlara devam ediyorum. Dün Siracusa' ya gitmek istemiş, fakat köprü inşaatı sebebiyle kapalı olan yol sebebiyle gidememiştim. Tek alternatif yol, uzun tünelli bir otoyol geçişi olduğundan şansımı zorlamadım. 30 kilometre yapmıştım. Anca sabah sporu oldu. Bugün ise dünkü fiyaskoyu telafi etme niyetindeydim.

Bugünkü turumun adı dünkü Siracusa fiyaskosundan dönerken belli olmuştu: Catania-Messina.. Yaklaşık 101 kilometre.

Geceden güzelce hazırlandım, bol kalorili bir yemek hazırladım ve hepsini yedim, rotamı çizip GPS' e aktardım. Birde sürten ve rahatsız edici olmaya başlayan melodiler çalan ön frenimle güreş oynadım. 1 saat boyunca bana terler döktürdü filan..

Hemen her tur sabahında olduğu gibi 6 gibi uyandım. 07.02' de dışarıdaydım. Catania' daki günübirlik turlarımın çıkış saati 07.00' dir. Geceki fren çalışmam sebebiyle sorunlu hale gelen ön hidroliklerimin eski performasına dönmesi için ışıklarda sert duruşlar yapmaya çalıştım.

Catania' dan çıkmak üzereyim. Etna güzel bedenini gösteriyor.


Catania kuzey sahilleri.


Catania bölgesinde iki yol bisikletçisi büyüğümle sık sık aynı istikamette karşılaşıyorum. Bir onlar beni, bir ben onları geçiyorum, en sonunda Riposto tarafından karşı yönden geliyorlar ve selamlaşıp vedalaşıyoruz. 

Catania' dan çıkış.


Aci Trezza yakınlarında bir ev. Doğal yüzey kaplaması, sarmaşık severlerin ilgisini çekecek tipte.


Bu da pencere formu.


Acireale' ye yaklaşırken Etna' ya bir kez daha bakıyorum.


Üstteki görüntüye biraz daha geniş bakmak gerekirse. Tatlı Acireale yokuşu. En fazla 140 metre rakıma çıkıp Daha az yokuş içeren Riposto yoluna gireceğim.


Acireale' de ilginç bir bina kaplaması. Etna mahsülü olan bazalt kocataşları kaplama olarak kullanılmış. Ödevlerimden birisi olarak pencereleri seçtim. Pencere fotoğrafları çekiyorum. 


Acireale' den manzara.


Üstteki fotoğrafa daha dar bir açıdan bakalım hadi.


Acireale' de demiryolu. 


Riposto sapağı. Burada rakım 140 metre civarı. Eğer SS 114 numaralı ana karayolundan devam edersem bir yüz metre daha tırmanacak ve bolca bozuk ve parke kaplamalı sallantılı yolla savaşacaktım. Nitekim Catania' ya Siena' dan ilk gelişimde başka yol bilmediğim için mecburen oradan gelmiştim. Fakat bugün alternatif yolu kullanabilirim. İki-üç kilometrelik sert inişim var. Sonrası tatlı inişli çıkışlı, trafiği az, turunçgil kokulu nefis bir tali yol. 


Scillichenti civarında (sanırım orada) açık bir süpermarket buluyorum. Yanımda fazla gıda olmadığından bir şeyler almam lazım.

Süpermarket önünde takılan, psikopat görünümlü, fakat melül melül, etrafı sakince izleyen köpecik.


Scotty' yi alışveriş arabalarına bağlıyorum.


Tekrar yoldayım. Etna bugün bana son kez poz veriyor.


Riposta' ya gelirken yola sarkan limonları seyir halindeyken yakalamaca oyunu oynuyorum. İki küçük limonu o oyunu oynarken alabiliyorum :) Göz hakkı. Ellerim mis gibi kokuyor.

Riposto' ya girdikten sonra bir benzinlik kafeye giriyorum. Kafeye bakan amcaya tuvaleti soruyorum, fakat yok diyor. Olmadığına inanmam. İtalya' da bana tuvalet yok diyen ilk kafe.

Riposto


Riposto-Giarre arasındaki hemzemin geçit, ben geçerken kapanmaya başlıyor. Kapanmadan geçebiliyorum. Catania yönüne giden bir bölgesel tren geçecek. Öncelikle Giarre-Riposto ortak istasyonunda duruyor.


Giarre-Riposto ortak istasyonu.


Mascali ' de (sanırım, çünkü bu yörede birbiri içine geçmiş bir sürü köy kasaba var, hangi birinde durduğumu aklımda tutmakta zorlanıyorum) bir benzinciye giriyorum. Bana tuvaletin yerini sevecenlikle gösteriyor, akabinde bir şeyler atıştırırken bana sandalye getiriyor sağ olsun.


Alcantara Deresi. Bu dere Catania-Messina il sınırının bir kısmını oluşturuyor. Etna' nın mahsülleri hoş bir dere içi görünümü oluşturmuş. Eski demiryolu güzergahına ait olduğu su götürmeyen bir gerçek olan eski köprü ayakları hoş bir kompozisyon oluşturmuş. 


Köprüdeyken bisikletçiler geçip geçip duruyor.


Köprünün diğer tarafına bakış.


İl sınırı.


Fotoğraf çektiğimi, görünce selam veren tanımadığım bisikletçi dostlarım.


Nefis bir yere varıyorum: Giardini Naxos. İnsanın buradan ayrılası gelmiyor. İleride Taormina var.



Taormina girişinde istinat duvarı hoş görünüyor.


Taormina-Giardini Naxos ortak istasyonu. Çok güzel bir istasyon kompleksi. Daha önceden duyduğuma göre nostaljik film çekimleri için kullanılıyormuş.



Fotoğraf çekerken Catania yönünden gelen ve Messina' ya giden bir elektrikli Minuetto.


Bekleme salonlarının birindeki ahşap oturma grupları.


İstasyon değil de daha çok müze havası var.






Taormina rampasını çıkıyorum. Kısacık bir şey. Manzaraya dayanmak mümkün değil. Catania' ya ilk gelişimde yolun dağ tarafından gittiğim için buraların bu kadar güzel olduğunu pek fark edememiştim.


Bana geçerken selam veren bir bisikletçi abimiz.


Demiryolu denize nazır gidiyor.


Taormina' ya az kaldı. Fakat gözümü manzaralardan alamıyorum.



Adını hatırlayamadığım için üzgünüm ama bu çiçeklerden teyzemler yetiştirmek için bir ara çok uğraşıyorlardı. Burada yamaçları kaplamış.


Hava bulutlanmaya başladı. Bulutlu gökyüzü, denizde hoş tonlar yaratıyor.


Taormina açık tüneli.


O tünelin yanındaki doyumsuz manzara. Meşhur Taormina kasabası burası. Demiryolu, manzarayı zenginleştiriyor.


Taormina sonrasında, otoyol duvarından sarkan sarmaşıklar. 


Letojanni.Köyü ve istasyon sahası.


Letojanni' de iki mini tünel geçiyorum.



Letojanni sonrasında yol kenarı manzaralarından bir kesit.


Kısacık olan Capo Santa Alessio rampasını çıkıyorum ve tarihi bir yapı gözüme ilişiyor.



Capo Santa Alessio rampasından manzara. İnişe geçeceğim. İki tane saç tokası virajı (hair pin / tam U dönüş) var. 


Az sonra geçeceğim, SS 114 numaralı karayolunun bu kesimindeki tek hemzemin geçit. Umarım dikkatinizi çeker.


 Santa Teresa' da bisiklet yolu. Yolun bitimini görünceye kadar oradan gidiyorum. En fazla iki-üç kilometre gidiyorum sanırım. Sonrasında sıkışan trafiğe giriyorum. Bu arada yağmur atıştırmaya başlıyor, yolu kayganlaştırdığından dolayı yavaş gidiyorum.


Ali Terme çıkışındaki yol yarması. Görüntü bana ilginç geldi.

Ali Terme civarında bir kaç kilometrelik bıktırıcı bir parke yol bekliyordum. İlk gidişimde parke yol hatırlıyorum. Fakat benden sonra asfaltla mı kaplandılar bilmiyorum, ama can sıkıcı parke geçitleriyle karşılaşmamak hoş oldu.


Ali Terme.


Ali Terme çıkışındaki köprüden manzaralar. Demiryolu ve plaj. Aynı zamanda yanında yüksek tepeler yükseliyor. Tam benlik bir yer. Bu taraf kuzeye, Messina yönüne bakış.


Bu taraf ise güneye, Ali Terme yönüne bakış.


Demiryolu çok hoş görünüyor. Ah şuralarda bir yerde evim olsaydı.


Birazcık yokuş çıkacağım. Tatlı ve çok önemli olmayan bir yokuş.


Bir önceki fotoğrafı çektiğim noktada, manzarayı seyre dalıyorum. Tren geçsin diye duua ederken tanıdık bir uğultu yükseliyor. Treeeeen geliyor treeennnn :))))) Catania yönüne bölgesel tren gidiyor. Trenlere izin verilen maksimum hız bu bölgede 95 kilometre.




Yağmurdan değil de yolun ıslaklığından çok çekiyorum. Yağmur bulutları geçip geçip duruyor, arada ara ıslatıp, yolu sürekli ıslak tutuyorlar. Islanan zincirim sürekli olarak boşluk yapmaya başlıyor ve kalan 15 küsür kilometre o yüzden rahatsız geçiyor. Islak yol, pantolonumu ıslatıyor. Şükür ki hava buralarda soğuk değil. Yaz yağmuru gibi geliyor. Dönüşte trenin bilgilendirme ekranında gördüğüm kadarıyla dışarısı 19 dereceymiş.


Messina' ya vardım. Trafik hiç yok neredeyse. Messina' ya ilk gelişimde trafik kabusuyla karşılaşmıştım. Şu an çok rahat. Messina tramvayı. Messina Centrale Garı' nın önüne kadar uzanıyor.



Siena-Catania etabımın Messina geçişinde kopan zincirimi bedelsiz olarak değiştiren Via Catania 168 numaradaki Mimmo Parello Abimizin dükkanına uğruyorum. Ama kapalı. Bende çat pat İtalyancamla O' na mesaj yazıyor ve dükkanın kepengine sokuşturuyorum.



Yakındaki bir alışveriş merkezine uğrayıp tıkıngaçlar alıyorum.

Tren saatlerini öğrenmek ve biletimi almak için Messina Centrale Garı' na gidiyorum.


Messina Centrale içinde bir bisiklet sergileniyor. 


Biletlerim(iz). Scotty' nin bile kendi bileti var. İtalya' da bisikletinizle trene binmek istediğinizde gişeye bisikletle gidip bisikletinizi göstermeniz gerekiyor. Gişe görevlisi kendi biletinizle beraber 24 saat içinde bisikletinizle istediğiniz kadar trene binmenize olanak sağlayan, 3.5 Avroluk bir bisiklet bileti kesiyor. Bu biletinizi esas biletinizle birlikte trene binmeden önce sarı kutulara onaylatmayı unutmayın. Yoksa trende biletiniz olsa bile size ceza kesilebilir.


Biletleri aldıktan sonra Messina Centrale Garı' na bakınıyorum.                                      


Sonra Messina Marittima Deniz Garı' na bakıyorum. Ama feribota binme sahasından başka bir şey değil.

Limanda Scotty poz veriyor.


Trenime yeterince zaman var. Sahilden biraz ilerleyip boğaz manzarasına karşı çay içiyorum. İtalya' da sıcak çay bulma şansınız pek olmadığından, bu şişe çaylarla idare ediyorsunuz.  


Messina Boğazı. Normaalde bugün boğazın Sicilya tarafındaki en uç noktasına gitme planım vardı, ama başka zamana kaldı. Eve normal bir saatte girmek istiyorum.


Messina Limanı mendireği.


Messina Centrale' ye geri dönerken Catania Critical Mass' ında tanıştığım arkadaşlardan bir tanesiyle karşılaşıyorum. Catania' dan bisikletle geldiğimi anlıyor ve şaşırıyor. Dönüşünü trenle yapacağımı söyleyince "elbette" diyor. Onu da yapardım, ama şu an için gereksiz.

Catania' ya bugün bisikletle dönmem imkansız. Zaten ilk gelişimde Messina-Catania etabını pedallamıştım. Bugün tersi istikameti pedallayarak görevimi tamamladım. Trenle dönmemde sakınca yok.

Yolculuk edeceğim elektrikli Minuetto. Bunların dizel versiyonları da var. Kalkış saati 16.20, Catania varış 17.58. Aslen Siracusa treni oluyor kendisi.


Trene en orta kapısından biniyorum. Bisiklet işareti bulunan kapı orası çünkü. Scotty' yi oldukça ferah olan trende rahatça hareket ettiriyorum ve bisiklet tekerleği için konulduğu anlaşılan park noktasına yerleştiriyorum.


Minuetto' dan görünüm. Çok seri bir makine. Yolculuk boyunca 150 kilometre hızı iki defa gördüm (GPS sağ olsun). Hızlanırken insanı koltuğa yapıştırıyor :) 



Scotty' nin yeni yol arkadaşı.


Yol boyunca bu şekilde çok rahat durdu. Hiç yerinden oynamadı.


Catania' ya tekrar vardım.


Trenim Siracusa' ya doğru hareket etmek üzere. 5. yol. 


Çok şükür sorunsuz bir yolculuk oldu. Catania' nın yoğun akşam trafiğinde vals yaptıktan sonra evime sağ salim varıyorum.                                                                               

05.28.31 saat sürüş süresi (molalar hariç)
20.8 km/h ortalama hız.
49.7 km/h maksimum hız.
114.27 klm.

-----------------------------------------------------
Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.

11 yorum:

  1. Bu mevsim Sicilya'ni tam bisikletle tadi cikarilacak zamanidir. Resimlerinde tekrar sanki bir acik hava muzesinde gibi hissettim kendimi. Oldukca sansli sayilirsin. Yalniz kuzeyde bisikletciler birbirine sanki rakipmis gibi cok sert bakiyorlar.
    Paylasimin iicin tesekkurler.
    Ciao.

    YanıtlaSil
  2. O adını hatırlayamadığınız çiçek "Eziyet Çiçeği". Yani aslında ben de adını bilmiyorum. Bu yaz tatilde görmüştüm otelin bahçesinde epey vardı. Dökülen çiçeklerini süpüren bezmiş görevliye sordum. Adam duraksadı bir an, dudağını bükerek bilmiyorum dedi ve ekledi: "Bütün gün dökülen çiçeklerini süpürüyorum, adını bilmiyorum ama bana eziyet etiği kesin, olsa olsa eziyetçiçeği'dir." dedi. Çiçek hoşuma gitmişti, hala adını bilmiyorum ve öğrenmek istiyorum. Eğer hatırlarsanız paylaşın mutlaka. Bir de neden bizim böyle trenlerimiz yok ya? :( Alper

    YanıtlaSil
  3. Ahmet Bey değerli yorumunuz için teşekkürler. Etraf meyvelerle dolup taşıyor. Bilhassa limon ve portakal çok var. Dalında turunculaşıp dökülmeye başlayan portakallara yazık oluyor. Şehir içlerinde peyzajda kullanılan portakallar da olmuş. Hint İnciri dolu yine. Daha güneyde belki hurma bile vardır. Masal gibi bir coğrafya.

    Alper Bey teşekkürler. O trenlerden neden yok bilmiyorum. Keşki diyorum, demiryollarımıza gerçekten önem verilseydi, Türkiye' nin her yerine trenler gitseydi. Böyle trenlerimiz olsaydı. Nereeeedeeee.. İtalyanlar adadaki demiryolu hattında bile 150 km/h ile giden tren işletiyorlar, biz daha İstanbul-Ankara arasında 100 km/h ortalama ile gidemiyoruz.

    YanıtlaSil
  4. Bence bu çiçeklerin adı Bellis olabilir, çayır papatyası yine de emin değilim

    YanıtlaSil
  5. Merak edenler için çiçekler Türkçe'de Mine çiçeği olarak bilinir. Biyolojide ise adı "Lantana Camara"olarak geçiyor.
    Güzel bir gezi olmuş yavrucuğum, tabii ki ben en çok eve sağ salim sorunsuz döndüğün kısma sevindim. Trenlere bayıldım, biz de minibüs çilesi çekmek yerine bu "Minuetto"lara binebilseydik ne iyi olurdu. Durmadan yeni yollar yapılacağına biraz da tren yolu yapılsa keşke.

    YanıtlaSil
  6. Yol boyunca sadece mineler değil, Japon gülleri ve adını bilmediğim türlü türlü çiçekler bana eşlik etti. Doyumsuz.. Gerçekten doyumsuz. Diğer çiçeklerin fotoğraflarını çekmeye kıyamadım.

    İyi pazarlar.

    Berk

    YanıtlaSil
  7. Sevgili dostum;
    takdir,tebrik ve imrenme hisleri ile birlikte seni izlemeye devam ediyorum.
    Selamlar sevgiler.
    Tolga AKAN

    YanıtlaSil
  8. Teşekkürler Meyvelitepe. Ayrıca da haklısınız.

    YanıtlaSil
  9. Bisikletçi kardeşim eline, koluna,
    pedalına sağlık...
    Kerem

    YanıtlaSil
  10. berk çok güzel geziler yapıyorsun ayaklarına sağlık

    YanıtlaSil

Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.