Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar

29 Ocak 2012 Pazar

Kocaeli Kar Turu - 2 - 27.01.2012

Yeni gelen bir karlı hava sebebiyle Fatih Büyükkol kardeşimle birlikte 27 Ocak 2012 Cuma günü yeni bir karlı turu yapmamız icap etti. Rotayı Balören tarafına doğru olacak şekilde planladım.

Yahyakaptan bölgesindeki bisiklet yolu.


Burası koşu parkuru, ama karla kaplı olduğu için canımız çekiyor. Karın altı çok kaygan olduğu ve düz yolda bizi çok yavaşlattığı için normal bisiklet yoluna geçiyoruz.



Bayraktar rampası öncesinde, Köseköy' de ilk kahveye girip çaylanıyoruz.


Bayraktar yolu. Kar etkisini arttırıyor.



Bayraktar Köyü' nden geçerken.




Balören' e kadar yerleşim yok, ama dik yokuşlar var. Zemin zorlu.














Kar yağışının etkisini arttırdığı anlarda iki köpecik karşımıza çıkıyor. Biraz havlıyorlar. Zararsız olduğumuzu anlayınca bizi sessizce izliyorlar.



Kar tabakası kalınlaşmaya başladı.





Balören' e kestirmeden ulaşan toprak bir yola girdik. Karda bisiklet sürmek sert zeminler üstündeyken normalde sorun yaratmıyor. Ama karla kaplı toprak zeminler gerçekten büyük sorun oluşturuyormuş. Toz karın yumuşaklığı yetmiyormuş gibi, alttaki çamurlaşmış yolun yumuşaklığına resmen gömülüyorduk. Dik yokuş olduğunu varsayarsak, bu toprak etabın pek çok yerinde bisikletimi ele almak zorunda kaldım :(




Annemle konuşarak "rapor" veriyorum. Fatih o sırada fotoğrafımı çekiyor olduğundan anneme de poz verdiriyorum.


Lastiklerimin dişleri belli olmuyor.



Çantamı sürekli kar tutuyor. Bende çantam fazla ıslanmasın diye çantamı silkelemek zorunda kalıyorum.


Hava kararmadan bu ıssız ve kapalı yoldan çıkmaya uğraşıyoruz. Bu sıralarda bir arazi aracı ortaya çıkıyor ve selam bile vermeden hızla geçip gidiyor. Adam selamsız çıktı ama bize lastik izleriyle yol açtı.






Balören' in banliyölerine ulaştığımızda iki çocuk ve bir köpek çıktı. Çocuklar şaşkınlıklarından olsa gerek, sıradışı bir tepki vermediler. Fakat köpekleri bize bol bol havladı.






Bu o köpecik.


Kar yağışı ve tipi etkisini arttırıyor. Yanal rüzgârların kuvvetli olması sebebiyle ilerlemek çok güçleşiyor. Zemin tamamen buz kaplı, o da yetmezmiş gibi savrulan karlar, yolu kapatmaya çalışıyor ve tabiki hava kararıyor. Muhteşem bir birliktelik. Bu durumdan büyük zevk alıyorum. Fotoğraf makinemin objektifinin anında buz kaplandığını, her pozdan önce objektifteki buzları temizlemem gerektiğini ve zorlukla fotoğraf çektiğimi unutmamak gerekiyor.





Balören merkezindeki kahveye direkt dalıyoruz. Kar üzerinde sıcak çay içmek doyumsuz bir şeymiş.


Kahvedeki muhabbetin seyri biz gelince değişiyor. Yaptığımızı absürt bulanlar olduğu kadar, bizi destekleyenler de var :)

Bu abimiz önceki gelişlerimden ötürü beni tanıyor ve içtiğimiz toplam dört çayı ısmarlıyor çok sağ olsun.


Bıcır' ın altı üstü buz kaplı.



Balören' den sonra Orhaniye-Sepetçi üzerinden devam edecektik, ama saat geç olmaya başladığı, yol koşulları çok kötü olduğu için rotayı kısaltıp, İzmit'e Solaklar yolu üzerinden inmeye karar verdik.

Buralarda geçen bir araç sürücüsü durup bize "Allah size akıl fikir versin" diyor. Bende "Amiiinnn" diyorum. :)


Turun en komik ve heyecanlı anı buralarda yaşanıyor. Balören çıkışında rampa tırmanırken, durakladığım yerin zemininin cilalanmış gibi parlak ve kaygan buz tabakasının olmasıydı. Ayaklarımla destek alarak oradan hareket etmeye çalıştım, ama ayaklarım kayıyordu. Kar lastiklerim olmasına rağmen buz çok pürüzsüz olduğu için patinaja kaçıyordum. Gece karanlığında resmen zımbalanmıştım. Hemde yokuş aşağı inen bir araç yaklaşıyordu ve yolun ortasına yakın bir yerdeydim. Bisikletimden inip, kendimi ve bisikletimi yolun kenarındaki karlı zemine güçlükle çektim. :)

Zemine aldanmayın, açık gibi görünüyor ama kar lastiklerine rağmen zorlukla tırmanıyorum. Yolun yanındaki kar tabakası olmasaydı halimiz duman olurdu.


Tipi ve soğuk karanlıkta keyifle yol alırken kendimi fotoğraflamaya çalışıyorum. Az daha soğuk olsaydı, sakallarım biraz daha uzun olsaydı ak sakallı bir genç olabilirdim.


Zemin nefis.


Arabalar artistik patinaj yapıyorlar. Zemin cam buz. Yürümek bile çok zor. Burada yokuş aşağı inerken cam buzdan oluşmuş bir yerden geçmem gerekti. Sağ ayağımı yere koyup, arka frene asıldım ve bisiklet üstünde kaya kaya bir kaç metre gittim. Çok zevkliydi.

Rampayı çıkmaya çalışan bir aracı itmeye çalışan gençler "biz macera arıyoruz, sizde mi?" diye sordular. Tabi yani. Kar, buz olur da bisiklet sürülmez mi.. Temiz havada herkes bisiklet sürer. Biz herkesten değiliz.


İzmit' in ışıkları görüldü.


Alikahya tarafına indik ve bir büfeye yanaştık.


Bu turda benim ön vites dondu. İzmit merkezine kadar aynakolu 1. dişlide (yokuş çıkmakta kullandığımız yaprak) kullandım. Kabus gibiydi o bakımdan Bu yüzden düz yolda 20 km/h' yi geçmekte zorlanıyordum.

Ayrıyetten SPD pedallarım karla kaplandığından kilit mekanizmasını merkeze dönene kadar kullanamadım. Dondurucu havada kar sürüşü yaparken normal pedal avantaj olabilir. 



Ön frenim kar soğutmalı.



Safranbolu turunun başında geçirdiğim minik kazada kopup yere sarkan ipler, bu turda kar ve buzla kaplanarak değişik bir top oluştu.


Eve sağ salim vardım çok şükür.

Çocukken kar beklenen günlerde şehirde gördüğüm kar kaplı araçları görünce "nereden geldi acaba" diye hayal kuruyordum. Şimdi ise bisikletimle şehre kar getirdim. Çocukluk ruhumu anmak için Bıcır' ın üstünde biriken karları bir torbaya koyup eve çıkardım ve anneme teslim ettim. O da kar topu yapıp sokağa salladı :)


Islak ama mutluyum.



50 kilometrelik çok tatlı bir tur oldu.

Teşekkürler Fatihcim, teşekkürler Balörenli Abim.

----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Aksi takdirde bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.