Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar

12 Nisan 2012 Perşembe

Keramet Kaplıcası Kamplı Turu

Sezonun ilk kamplı bisiklet turuyla karşınızdayım. Düzceli Tuğba Sivrikaya ve Caner Bilal arkadaşlarımla gerçekleştirmiş olduğum bu keyifli bahara giriş turumun fotoğraf ve kısa anlatımlarını aşağıda size sunmaya çalışacağım.

07.04.2012 Cumartesi:

Düzceli arkadaşlarım sabah 06.30 otobüsüne binip 08.20 gibi İzmit' e varıyorlar ve tur başlıyor.


Pişkin' de simit & çay çiftiyle kahvaltımızı ediyoruz.



Tuğba, Fuar' daki ördekleri besliyor.



Rotanın başlangıcı Karamürsel' de olduğu için trafiği yoğun ve yol çalışmaları bulunan İzmit-Karamürsel arasını zaman kaybetmemek için Babacığımın minibüsüyle kat ediyoruz. Ricamı kırmadığı için Babama teşekkürler.


Minibüste sıkış tıkış. :)


Karamürsel' de aracımızdan inip yola iki teker üstünde devam ediyoruz.


Karamürsel sahiline uzun yıllardır gelmemiştim.


Arkadaşlarım ise ilk kez geliyorlar.


Yola resmen çıktık.




Bir kaç kilometre anayolda gittikten sonra Tokmak Köyü sapağına giriyor ve trafiğe elveda diyoruz.



Kaytazdere' de rampalar başlıyor.




Bu çıkışın bir inişi varmış. Çıktığımızı hemen iniyoruz. Ben biraz mecburiyetten (frenler fazla ısınmasın diye) hızlı indiğimden arayı fazla açıyor ve aşağıdaki Soğuksu Köyü' nde arkadaşlarımı bekliyorum. Aşağıdaki fotoğrafa dikkatli bakılırsa Caner seçilebilir.


Soğuksu Köyü' nden ayrılırken peşimize bir kaç çocuk bisikletli takılıyor. Bu fotoğrafta onları yakalamaya çalıştım ama pek başaramamışım.


Çok güzel bir güzergah.





Sert bir rampaya müteakiben ulaştığımız Fevziye Köyü' nde mola. Maden suları, çaylar, evden aşırdığım baklavalar ve bilimum cinste kuruyemişler yakıt depolarımıza uğurlanıyor. Burada içtiğimiz çayların parasını birisi ödemiş. Kim ödediyse çok teşekkür ederiz.




Yola ve rampalara devam.



Aktoprak Köyü' ne iniyoruz.


Köyden sonra bir vadi yolundan tırmanışa devam ediyoruz.


Kaplumbağalar sıklıkla karşımıza çıkıyor.


Bu yörede çok fazla çeşme var. Yaptıranların elleri dert görmesin.



Sera gibi görünen yapılarda keçiler barındırılıyormuş.



Sermayeci Köyü.




Sermayeci Köyü' nün çilekçilik konusunda meşhur bir yer olduğunu biliyordum. Meğer ki tek iyi oldukları konu çilek değilmiş. Keçi peynirleri de çok iyiymiş. Bu köyde ilkbahar sonlarında çilek festivali düzenleniyormuş. Şu an çileğin mevsimi olmadığından o leziz çileklerden tadamıyoruz.


Keramet' e erken varıp gündüz gözüyle yüzmek için molaları kısa tutuyoruz.




Oyy rampalar rampalar..




Rampa çıkarken bir köpecik bize bulaşmaya çalışıyor.


Bu dostumuz yolun ortasında tehlikeli bir durumdaydı. Doğal hayata müdahale etmeden önceki fotoğrafımız.



Mahmudiye Köyü.


Bu eşek, beni görünce anırmaya başlıyor. Muhteşem bir opera sanatçısı.





Mahmudiye Köyü' nden çıktıktan sonra Messinalı Mimmo Abimin taktığı ve yaklaşık 10000 kilometredir kullandığım emektar zincirim sakince kopuyor.


Rampanın sonuna yaklaştığımız ve rampadan sonra Keramet' e kadar yol genelde iniş olduğundan zinciri hemen tamir etmeye koyuluyorum. Tamir işlemi yağ karası ve neşe içinde devam ediyor.





Zirveye vardık. Manzara olağanüstü.





İnişe başlamadan hemen önce.


İnişe başlıyoruz.. Ama Tuğba' dan kamerama el sallamasını rica edince yanlışlıkla ön frene basıyor ve çok kötü bir şekilde asfalta çakılıyor. Turun sonunu getirebilecek büyüklükte ciddi bir kapaklanma :(





Olay gözlerimin önünde oldu. Halen o selamı vermesini istediğim için pişmanlık duyuyorum. Neyse ki kask, eldiven ve gözlük sayesinde ciddi bir yara almadan bu vukuatı atlatıyor.


Tubicim senden tekrar özür diliyorum.

Tuğba, kazayı yapan taraf olmasına rağmen gayet neşeli. İlk kazasını yaptığı için çok mutlu. Allah daha büyük vukuatlardan korusun. Melekler korudu seni güzel kalpli arkadaşım.


Tuğba' nın bedeninde ve bisikletinde tura devam etmesine engel olabilecek herhangi bir sorun olmadığına emin olduktan sonra inişe devam ediyoruz.



Yokuş uzun ve biraz dik olduğu için frenler fazla zorlanıyor ve aşırı ısınıyor. İnişin bir kısmında aşırı ısınan arka frenim boşalıyor ve ön frenin yardımıyla hemen durup bir kaç dakika bekliyorum. Keza Tuğba ve Caner' in frenleri de aşırı ısınmış. San Marino inişinde başıma gelen ön frenimin boşalması hadisesinden sonra yaşadığım ikinci ciddi fren olayı.


Çakırlı yoluna saptık. İnişe devam.



Çakırlı' dan sadece geçiyoruz.



Keramet Köyü girişinde zincirim bir kez daha kopunca zinciri iskat edip gidon çantama koyuyor ve bir iple Caner' in bisikletine bağlayıp kendimi çektirmeyi deniyorum, fakat ağır yüklü olduğumdan başarılı olamıyoruz ve tabanvayla devam ediyorum.


Keramet merkezinde alışverişimizi yaparken zincirsiz bisikletim ilgi odağı oluyor :)


Köyden kaplıcaya kadarki yol sürekli iniş olduğundan rahatça varıyorum. Kaplıca girişinde Bursalı motorcularla sohbet ediyoruz. Kaplıcaya kamping ücreti dahil kişi başı sadece 5 lira veriyoruz.


Kampımızı kurduktan biraz yüzüp, atıştırdıktan sonra içimiz rahat etmeyince Tuğba ve Ben taksiyle Orhangazi Devlet Hastanesi' ne gidiyorum. Tuğba ciddi bir kaza geçirdiği için iç kanama kontrolünden geçirilmesi gerekiyor.


Röntgen çekildi, fiziki muayene yapıldı, fakat çok şükür herhangi bir soruna rastlanmadı. Caner, biraz mide sorunu yaşadığından çadırından çıkamıyordu :( Bizi Orhangazi' ye götüren taksiciyle kampa geri dönüyoruz. Kamp alanında bizi köy muhtarı ve heyeti karşılıyor. Geçmiş olsuna gelmişler sağ olsunlar.


1. Gün bilgiler:

68.96 klm - 68.96 klm toplam
12.2 km/h ortalama, 37.1 km/h maksimum hız.

---

08.04.2012 Pazar

Güne yağmur ve kuş sesleriyle uyanıyoruz. Ben 06.00' da ayaklanıp zincir sorunlarını çözmek için müsait bir yere geçiyorum.


Kaplıca hafif tütüyor. Sıcaklığı 30 derece.


Bu turda zincirimin kopacağını tahmin ettiğimden yanımda sıfır bir zincir, orta yaprak, ruble ve sökme takma aletlerini getirmiştim. Uzun bir turumda hiç bu kadar komplike bir değişim yapmamıştım.



Yola hazırım.


Günaydın Tubi.


Su çok güzel, ama girmeye vakit yok.








Yola çıkıyoruz.




2011 Ramazan Bayramı birinci turumda Boyalıca' da uğradığım kahvede kahvaltı ediyoruz.




Boyalıca' dan hemen sonra.


Boyalıca' dan yaklaşık 2 kilometre sonra köy yollarına giriyoruz.






Rampaların sevimsizliği manzara sayesinde çekiliyor.



Geçtiğimiz yerlerde sadece lastik ve ayak izlerimizi bırakıyoruz.



Bu tepeyi deşmişler.




Mahmudiye Köyü.


Meyve suyu molası.



Yörükler Köyü.





Yörükler çıkışında derede serinliyoruz. Su tahmin edeceğiniz üzere buz gibi.


Dağlarda seçim havası sezdim.


Sarıağıl yolu bozuk ve taşlık ve rampalı.


Birazcık zorlanıyoruz.



Bir şelâle keşfediyoruz.


Çiçek kaplı ağaçların altında geçen muhteşem bir tur.




Sarıağıl Köyü.



Ha gayret arkadaşlarım.




Dik rampanın bittiği yerde kamera montajı ve hafıza kartı değişimleri sırasında soluklanılıyor.


Senaiye Köyü' ne doğru dağ yollarından pedallıyoruz.






Bu su değil, doping resmen. :)










Mevsimin son kar buluşması olabilir. Hayatımda yediğim en güzel tatlı kar.



Yol üstünden güzel bir manzara.


Senaiye' ye az kaldı.


Senaiye Köyü.


Senaiye bölgesinde inişler sebebiyle hep video çektiğimden o yöreye ait pek fazla fotoğrafım yok.

Selimiye Köyü' nde ikamet eden bir hindi.


İhsaniye' ye vardık.


D-130 karayolunda tam yol gidiyoruz. Rüzgâr bize sponsor olduğundan bizi rahatça 30 km/h' lerde ilerletiyor.


Tuğba ve Caner, 20.30 otobüsüne yer ayırtmıştı fakat 17.15 gibi varınca yer buldukları 18.30 otobüsüyle dönebildiler.


Değerli arkadaşlarım Caner ve Tuğba, sizlere uyumluluğunuz, temiz kalpliliğiniz ve katılımlarınız için gerçekten çok teşekkür ederim.

Bugünkü etapta mevsimin ilk Güneş bronzluklarını almış bulundum. Biraz karardım. :)

Yeni turlarda görüşmek ümidiyle.

Herkese mutlu baharlar.

2. Gün bilgiler:

79.39 klm - 148 klm toplam.
14.2 km/h ortalama - 44.6 km/h maksimum hız.

----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Aksi takdirde bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.