Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar

14 Kasım 2011 Pazartesi

KB-2011-2: Çaydurt-Safranbolu-Yenice

 3. gün: 07.11.2011 Pazartesi - Bayramın 2. günü.

Çaydurt Camisi ile hatıra. Sıcaklık 3 derece.


Caminin yakınındaki benzincide çay bakıyoruz. Çay yok, ama benzinci kardeşimiz bize hemen yapabileceğini söyleyip bizi bir süre bekletiyor. Birer çay içip yola çıkıyoruz.


Üzerinden geçtiğimiz ve Gökçesu' ya kadar takip ettiğimiz bu dere katledilmiş. Bolu gibi bir yerde görmeyi ummadığım bir manzara. :(


Gökçesu yolu ve kenarındaki kum ocakları bölgeyi katletmiş ve iş günlerinde katletmeye devam ediyor.

                                     


                                       

Kömürocakları mevkii.


Kömür yığınından bir kesit.


Yapılan bir hidroelektrik santralinin kanallarından birisi, inşaatı sırasında doğayı kesip biçmiş.


Gökçesu' dan görüntüler.




Gökçesu' da kısa bir yemek molamız olmuştu. Esas öğün için Mengen' e gidiyoruz. Kahvaltı ettiğimiz pek söylenemez.


Mengen' de kahvaltımız.


Mengen-Eskipazar yolu.


Bu kaya oluşumları bana ufaktan Meteora' yı hatırlattı.


Pazarköy yakınları.


Pazarköy' de satılan ve arıcılıkta kullanılan şeylerden ikisi.


Pazarköy' de eski bir ev.


Pazarköy' den sonraki yol.



Çayköy' den görüntüler. Çilekbeli tırmanışının başlangıç noktası.













Çayköy' den sonra, yolumuz koyun sürüsü sebebiyle geçici olarak kapanıyor :)



Çayköy' den sonraki yol.










Banaz Köyü' ne iki köpek yüzünden zorlukla girdik, ama sıcak bir karşılama var.


Bu turun en dik rampa noktası diyebilirim.


Eskipazar yolu.










İnişin bu kısımlarının birinde Olgun, "hızlı gitme" uyarılarıma aldırmayarak turun en yüksek hızını 61.7 km/h olarak kaydediyor.


Google Earth üzerinden çizdiğim rotaya göre Eskipazar' a girmeyeceğiz. Bir toprak yola girip, alacakaranlıkta ilerliyoruz.


Eskipazar' ın kıyısından geçeceğiz. Bu kenti en azından yukarıdan görüyoruz.



Etkili, sürekli, dik ve bozuk zeminli el uyuşturan bir inişin ardından inişin sonuna varıyoruz. Uğradığımız bir markette, gideceğimiz tarafa doğru yol olmadığı söyleniyor. Olgun biraz endişeleniyor, ama ben bu bölgeye hayatta ilk kez gelmeme rağmen orada yol olduğunu biliyorum. Uydu görüntüleri yalan söylemez çünkü :) GPS olmadan gündüz bile zor gidilecek tarla yollarından oluşan bir güzergahtan gece karanlığında geçeceğiz. Tam bir macera.



Irmak-Zonguldak demiryoluyla ilk temasım.


Neticede haklı çıkıyorum ve anayola ite kaka çıkıyoruz. İçinden geçtiğimiz bir köyde köpekler bizi rahat bırakmamıştı, ikinci bir köyde, karanlığın içinde olmayan bir yoldan çıkan iki ışıklı tur bisikletçisini gören köyün masum kadınları şaşkınlıktan etrafımızda tavaf etmeye başlamış ve şaşkınlıktan "siz hakikaten manyagsınız, işiniz gücünüz yok mu" falan filan demişlerdi. Uzaylı görseler bu kadar şaşırmazlardı.

Cildikısık Tüneli' ne yaklaşırken bir köyün yakınlarında sağımıza baktığımızda bir kaç metre uzağımızda bir grup yaban domuzu sakin sakin ilerliyordu. Sayıları 10-15 civarıydı. Hayatımda ilk kez canlı yaban domuzu gördüm. Saldırgan olmamaları bizi oldukça rahatlattı.

Cildikısık Tüneli bizim gidiş yönümüze göre yokuş yukarıydı. Türkiye' deki karayolu tünelleri genelde eğimsiz olur. Bu tünel bu konuda farklı geldi.

Tünel çıkışında daralan yolda mıcırda kayınca sol dizimi inciltiyorum.


Karabük girişleri.












Karabük 100. Yıl Mahallesi' ndeki bir caminin konaklamaya uygun olduğunu anlıyoruz. Ondan önce yakındaki bir pastanede tıkınıyoruz.


Bisikletimi koyabileceğim güvenli bir yer olmadığından caminin bahçesindeki çardakta uyku tulumunda yatmaya karar veriyorum. Olgun, caminin içinde kalıyor. Üçüncü gece de camide uyuduğumuz için hat trick yapıyoruz.

                                     

3. gün bilgiler: 

136.44 klm / 348.60 klm toplam
14.4 km/h ortalama, 39.7 km/h maksimum hız.

---

4. Gün: 08.11.2011 Salı - Bayramın 3. günü.

Hayatımın en soğuk uyku tulumu uykusunu uyuduğumun farkındaydım. Uyuduğum oturma yeri daha geniş olsa daha fazla rahat ederdim. Hasta olmadan bu geceyi dışarıda atlattığıma sevindim. Tamamen dışarıda olsaydım sakallarım buz tutacaktı belki de. Şuna -3 diyorum. 


Çatılar kırağıdan beyazlamış. Fotoğrafta ortalardaki küçük yapı, yattığım çardak. Camsız, petekli pencereleri var. 


Gece uyurken Scotty ve Bıcır' dan garip sesler geliyordu. Sürekli hareket halindelerdi. Herhalde rûya görüyorlardı :P Meğer ki Bıcır' ın lastiği inmiş. Dün geceki tarla yolu safarisinden bir dikeni kapmış.


Geceki tökezlemem yüzünden sol dizim rahatsız ediyor.Yinede fazla kasmadan pedal çevirebiliyorum. 

Safranbolu' dan görüntüler.












                                                   

















                                     





                                          

  

                                     











Güneş saati.


Devam.



Karabük.


Karabük İstasyonu.














                                         

                                          

                                         





Bu buharlının plaketleri maalesef yok edilmiş. Kimliğini bilmiyorum.



                                   
                                   






Karabük-Yenice yolu.







Bu tünellerin birine girerken kafa lambamı iyi açmayı unutunca korkulu anlar yaşıyorum. Tünelin ucundaki ışığı da göremiyorum. Üstelik doğru dürüst yol çizgisi yok. Araç da geçmiyor. Karanlığın içinde dut gibi kalıyorum. Karanlığa gözüm alışınca kafa lambamın bir kısmının biraz yandığını fark ediyor ve ortadaki dandik çizgiyi takip ederek tünelden güç bela çıkıyorum.








En son Yunanistan' ın A2 otoyolunda oynadığım "tünelden tünele" oyununu oynuyorum.




Bıcır' dan fazla ses gelmeye başlayınca lastiğinin inmeye başladığını anlayıp kenara çekiyorum. Fotoğraftan sonra cebime attığım bu diken tomarı, günler sonra İzmit' in pazar pazarında dolaşırken ısınmak için elimi cebime attığımda canımı yakacaktı.


Şansıma tren geçiyor. Patlak lastiği bırakıp çekim yapıyorum.


Tamire devam.


Tünel çalışmaları sürüyor.



Bir çocukluk hayalim daha gerçek oluyor. Çocukken bir seyahat dergisinde fotoğrafını gördüğüm bu demiryolu köprüsünün olduğu yere geliyorum. Çok şükür. Vakit daraldığından tren geçişini bekleyecek zaman yok.






Filyos Çayı.


Manzaralara devam.



Yenice kenti bir beton yığınından ibaret çıktı. Doğası bu kadar güzel bir yer, İtalyanlarda olsaydı, jet sosyetenin bile akın edeceği güzellikle bir kent kurulurdu.


Bir pastanede akşam atıştırması.



Önerim üzerine geceyi Yeşil Yenice İstasyonu' ndaki bekleme salonunda geçireceğiz.

Yolcularla kaynaşıyoruz.


Çok rahat bir uyku çekiyorum.


4 gün bilgiler:

58.41 klm / 407.09 klm toplam.
14.9 km/h ortalama, 36.8 km/h maksimum hız.

----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Aksi takdirde bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.

3 yorum:

  1. harika bir tur olmuş..kıskanmadım desem yalan olur :)karabük_yenice'yi merak ediyordum gitmiş kadar oldum.paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. çok güzel bir şey bu. hayat bu olsa gerek dedim resimleri izlerken.

    YanıtlaSil

Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.