6 Eylül 2010; Siena Gar sahasındaki bir motorlu drezin. Bunlar yol bakım çalışmalarında, demiryolu işçilerinin, yada demiryolu yetkililerinin çalışma bölgesine hızlıca aktarılmasında kullanılmaktadır. Benzerleri Türkiye' de de var.
Aynı gün. Siena' da yoğun bulutlar.
Garın yanındaki küçük parkta buharlı lokomotif şeklinde tasarlanmış çocuk oyun zımbırtısı.
Bir D445 manevrada.
Günün akşamında yemekhanede yediğim yemek.
7 Eylül 2010. Sabah yaptığım Türk kahvesi.
Diğer yemekhanede öğlen yemeği.
O günlerde Hürriyet gazetesiyle online bir ropörtaj yapıyordum. Seyahat eki için. Bu gazete yayını için Siena' da bir fotoğrafa ihtiyacım vardı. Campo Meydanı' nda arkadaşıma fotoğraf çekimleri yaptırırken bu kareler çıktı.
Günün akşamı. Evde akşam yemeğim. Siena' da ucuza et bulabiliyordum. Kilosu 3 Avro gibi bir şeydi. Tabi etin yağlı ve en sinirli kısımları. Neticede et ettir. Siena' daki günlerimde öğrenci bütçeme göre bile et ucuz olduğundan üç-dört günde bir et yemeği yapıyordum. Türkiye' de öğrenci bütçesiyle bu fiyata kuru kemik bile alınmaz belkide.
Uzun yollar boyunca gidon çantamın önünde taşıdığım gidon tabelam. Türkiye' ye yılbaşındaki son gidişimde bunu götürdüm. Görevi 23 Ekim 2010 akşamı tamamlanacaktı.
8 Eylül 2010 günü süpermarketten aldığım kakaolu nefis turta.
Campo Meydanı' nda havuz keyfi yapan güvercinler. Siena' da sokak hayvanı olarak sadece güvencinlerin olduğunu, onların da sayısının az, olanlarının da çoğunun besisiz, zayıf olduğunu hatırlatayım.
Siena sokaklarında yol çalışması. Bu iri parkelerin kalınlığını merak ediyordum. Öğrenmiş oldum.
Sokaklarda eğlence hazırlıkları. Bu tür süslemeler ve eğlenceler Siena için son derece normal. Hemen her gün bir şeyler kutlanıyor.
Siena' dan bir akşamüstü manzarası.
Küçük bir meydanda sofralar kurulmuş. Kimbilir neyi kutlayacaklardı..
9 Eylül 2010. Yaptığım öğleden sonra yemeği. Arka planda bayram şekerleri.
Kasvetli bir akşam.
Akşam kasvetli, ama ben o kadar kasvetli değilim.
Siena sokakları loş, ama muhteşem.
10 Eylül 2010. Siena' da evimin olduğu apartmanın kapısı Palio yarışlarının yapıldığı Campo Meydanı' na açılıyor. Ağustos ayında düzenlenmiş olan Palio yarışları sırasında bu kapının güvenlik sebebiyle sıkça kapalı tutulacağına dair bir uyarı kağıdı kapının arkasına asılmış. Apartmandan çıkış yasağı varmış yani.
11.09.2010 Cumartesi. Floransa' ya gidiş geliş günü. Gece saat 23.00 gibi yatmıştım. 05.15 gibi uyanıyorum. Tam 06.00' da yoldayım.
Siena' nın boş sokaklarında yavaş yavaş pedallarken bavullarıyla hareket eden bir çifti görüyorum. Tekerlekli bavullarının çıkardığı sesler çok hoş bir yankı yapıyor.
Siena çıkışından bir fotoğraf. Gün yeni yeni aydınlanıyor. Hava serin.
Castellina in Chianti yolundayım. 4 Eylül 2010 günü Floransa' ya SS 2 yolundan gitmiştim, fakat o yolun dönüşünü trenle yapınca kesik çizgiler oluşmuştu. Bugün SS 2' nin dönüşünü yapmak istiyorum. Gidişini zaten yapmış olduğumdan, gidişi Castellina in Chianti üzerinden giden alternatif güzergahtan gerçekleştirmekteyim.
Sabah serinliği sebebiyle kıpır kıpırım (titriyorum). Daha fazla üşümemek için Güneş doğana dek mola vermeden gitmeye gayret ediyorum.
Castellina in Chianti yolundan (SS 222) görüntüler.
Castellina in Chianti' den transit geçiyorum. Kasabanın çıkışında %15 eğimli kısa bir iniş öncesi. Tabela hoş, ama Güneş etrafı ısıtana dek yokuş inmeyi değil, çıkmayı arzu ediyorum.
Sabah sakinliği, muhteşem bağ manzaraları, inişler çıkışlar.... Rûya gibi bir yol daha.
Floransa-Siena il sınırı.
Sınırdaki tabela gruplarından birisi.
İl sınrından sonraki yokuş bana ilaç gibi geliyor. Isınmamı sağlıyor. Yokuştan manzaralar.
Çıkış sırasında kırrrrrrmızı bir tanıdıkla karşılaşıyorum. İtalya' da incir nadirdir. Olanlar kötüdür. Taze ve kuru incir Türkiye' den ithal edilir. İtalyan üretimi olarak market yada pazarlarda bizim reçellik diyebildiğimiz küçük incirlerden gördüm sadece. Fotoğraftaki kıpkırmızı incir de kötü. Rengi hoş, ama çok kuru. Sadece görselliği var.
Campana Köyü' ne yaklaşırken.
Campana Köyü' nden iki fotoğraf.
Greve in Chianti' den transit geçiyorum. Kasaba çıkışında bir benzincide yaklaşık yarım saatlik bir molam oluyor. İhtiyaçtır, yemektir şudur budur..
Greve in Chianti' den sonra bir otobüs durağındaki otobüs bilgileri şeyi.
İlerideki tepelerin arkasında Floransa beni bekliyor. Bu yörede biraz rüzgâr mualefeti yaşıyorum. Biraz zorlanıyorum, ama çok değil.
Bugün pek durmuyorum. Duruşlarım az olduğundan nispeten az fotoğraf çekiyorum.
Floransa' ya yaklaşırken.
Merhaba Floransa. Senle yeniden görüşmek güzel.
Arno Nehri. Floransa' ya 5 saatte geldim. 70 kilometrelik inişli çıkışlı güzergah.
Yukarıdaki fotoğrafları çekerken Floransalı bir genç arkadaş bisikletiyle yanıma geliyor. Bisikletimin bagaj bağlantısını inceliyor. Kısa bir sohbet. Bruno Fedi dostumuza çok selamlarımı iletiyorum.
Floransa' dan görüntüler. Bu güzel kente ziyaretim, dönüşü de bisikletle yapacağımdan kısa süreli.
Turistler sürüler halinde geziyor.
Floransa' ya gelmişken Santa Maria Novella Garı' na uğramamak ayıp olur.
Santa Maria Novella Garı' nın önündeki bisiklet yığınları. Hoş bir görüntü. Ama yinede az geldi.
Santa Maria Novella Kilisesi.
Santa Maria Novella Garı önündeki bisiklet yığınıyla hatıra fotoğrafım.
Santa Maria Novella Garı önündeki yer altı otoparkına uzanan insan yapımı bir obruğa benzeyen ürkütücü yapı.
Floransa' dan yavaş yavaş ayrılıyorum. Defalarca kez görüntülediğim tramvay köprüsüne tekrar bakıyorum.
Floransa' dan ayrılırken SS 2' nin başlarında kahve molası. İki kahve içiyorum. Birisi espresso. Şekerli espressonun daha rahat içildiğini belirtmem gerekir.
Espresso.
Elveda Floransa. GPS' im sayesinde yolumu çok rahat buluyorum. Bugün her zamanki gibi pek çok kaliteli bisikletçiyle karşılaşıp selamlaşmış olabileceğimi belirteyim.
Montebuoni yakınlarındayken Floransa-Siena otoyolu. Buraya gelmeden az önce bir süpermarkete uğrayıp erik ve su almıştım.
Bu fotoğrafı çektiğim noktada bir çeşme vardı. Suyun içilip içilemediği ile ilgili bir levha.
Aynı noktada otoyolu işaret eden Siena tabelası. Tabeladaki kalp ilgi çekici. Siena' ya karşı halen aynı duyguları hissediyorum.
San Casciano Val di Pesa girişinde bir anıt yada heykel.
San Casciano Val di Pesa' dan sonra çok hoş bir iniş vardı. Tadını çıkardım. Bu inişte 53.4 km/h yaptım. Rüzgâr arkamda olduğundan çok rahatım. Özellikle yokuş çıkarken. Bu fotoğrafta Bargino yakınlarındayız.
Scotty ile isim benzerliği olan bir firmanın tabelası.
Tavarnelle Val di Pesa rampasının başında yolun karşı tarafında bir ağaç altı molası veriyorum. Sonra yola devam edip ağır ağır yokuşu tırmanıyorum.
Fotoğraftaki yerleşim olsa olsa Fabbrica Köyü'dür.
Yokuşu ağır ağır çıkarken hız yapan motorcuların motor sesleri gelmeye başlıyor. Benim geldiğim yönden gelip, benle aynı yöne gidiyorlar. Motorlarını bağırtıyorlar. Bu sesler bana pek hayra alamet gelmediğinden yolun kenarına iyice yanaşıp onların geçmelerini bekliyorum. Benim yanımdan geçtikten bir kaç on metre sonra sağa doğru olan virajın arkasında hızla kayboluyorlar. Saniyeler sonra karşı yönden gelen bir araç sürücüsü beni görüp telaşla beni çağırıyor. Akıllı motorculardan birisi görünen o ki, bence 80 km/h gibi bir hızla girdiği virajda karşıdan gelen arabayı görünce çarpmamak için gidonu hareket ettirince yolun sağındaki toprak yarmaya çarparak kaza yapmış. Allah' tan önemli bir şeyi yok. Haliyle şoke olmuş halde. İtalya yollarının neden bu kadar çok vefat anıtıyla dolu olduğuna şaşmamak gerekir. Gerçi Türkiye' de de anıt kültürü olsa yollar vefat anıtlarından geçilmezdi. Kaza öncesindeki molayı biraz daha kısa tutsaydım, belkide kaza noktasında ben olacaktm. Allah beni de korudu. Hayatımızda saniyeler bazen çok önemli.
Tavernelle Val di Pesa' dan Barberino Val di Pesa' ya keyifle süzülüyorum. Akort tellerimin çıkardığı rüzgâr sesinin güzelliği beni kudurtuyor. Barberino Val di Pesa' da daha önceden mola verdiğim rampa üstü kafesinde yine mola veriyorum. Sütlü kahvem hemen hazırlanıyor. Fiyatı 1.20 Avro. Yanımda getirdiğim kakaolu bisküvilerle çok iyi anlaşıyor.
Barberino Val di Pesa' dan sonra rahatlıyorum. İniş ağırlıklı bir etap başlıyor.
Uzaklarda bir köy.
Az bir şey çıkışım var, ama genelde iniş. Rüzgâr arkamda olduğundan son derece rahatım.
Poggibonsi' ye yaklaşıyorum. Arkamdan tatlı sert esen rüzgârla % 15' e varan eğimli Poggibonsi inişi birleşiyor. Birazcık riske girip frenlere asılmaktan vazgeçiyorum ve 66.5 km/h ile İtalya hız rekorumu kırıyorum. O hızda şeridi ortalayarak giderken arkamdan gelen arabaların beni 80-100 km/h ile sollamaları ilginç geliyor. İnişin sonunda kavşak olduğundan daha fazla hıza çıkmayı göze alamıyorum. Benim yerimde Feyman gibi bir arkadaşım olsaydı orada çok rahat 90-100 km/h yapardı. Canım kıymetli olduğundan daha fazla hızı göze alamıyorum. Zaten normalde 50 km/h üstü benim için çok tehlikeli. Bir anda heyecanlanıp dengeyi kaybedebiliyorum.
Poggibonsi' ye sağ salim iniyorum. Poggibonsi' de bir bisiklet park yeri. Gövdeden kilitlenmeye uygun, doğru bir park yeri örneği.
Demiryolu altgeçidi engelli vatandaşlar için de düşünülmüş. Düşük eğimle kıvrıla kıvrıla inip çıkıyor. Bu geçitteki engelli yolu tabiki benim de işime yarıyor.
Poggibonsi İstasyonu.
Şansıma Empoli' den gelen bir dizel Minuetto ben oradayken istasyona giriyor.
Kısa bir Poggibonsi duruşumun ardından. Siena yoluna devam ediyorum. Poggibonsi' de mola halinde bulunan bir-iki tur bisikletçisi görmüştüm.
Yolda bir tarihi bina kalıntısı.
Buralarda iki normal günübirlik turcuyu geçiyorum ama buz gibiler. Selamıma karşılık yok.
Monteriggioni' ye yaklaşıyorum. Kale göründü.
Monteriggioni küçük bir kale. Siena' ya gelirseniz yan ürün olarak burayı da görmenizi tavsiye edebilirim. Küçük olduğundan pek bir şey yok, ama olsun. Tarihle ilgileniyorsanız ilginizi çekebilir.
Monteriggioni' den görüntüler.
Siena' ya doğru tekrar yola çıkıyorum. Yolun Monteriggioni' den sonraki kısmı Merse Vadisi' den geçiyor. Vadi yolu çıkış ağırlıklı, ama o kadar güzel ki yokuş hiç bitmesin dedirtiyor. Sık sık ağaç tünellerine giriyorsunuz.
Merse Vadisi' den sonra telefon mesajı çekmek için durduğum sırada bir grup turcu geçiyor. Toscana haricinde İtalya' da kendim hariç tur bisikletçisi görmediğimi tekrar hatırlatayım.
Siena' ya geri dönüyorum. Bu tabelanın önünde defalarca kez fotoğraf çekildim :)
Eve sağ salim varıyorum. Duşumu aldıktan sonra sardalyeli makarna ile enerjimi geri kazanıyorum. Böyle bir tur yapıp üzerine duşunuzu aldıktan sonra bedeninizi saran rahatlık duygusu tarif edilmez bir şey.
Bilgiler:
151.57 klm.
20.0 km/h ortalama hız.
66.5 km/h maksimum hız.
07.35.06 saat (molalar hariç seyir süresi)
11 saat 50 dakika (turun toplam süresi)
5509 kalori.
Bisikletle dolu günler dilerim.
----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.