Günlerdir yapmayı planladığım Sapanca Gölü turuyla karşınızdayım. Sapanca, benim fiks güzergahlarımdan birisidir. Fakat çok bildik bir yer olduğundan eskisi kadar sık gitmiyorum. Yeni bir güzergah belirleyince, Sapanca' ya tekrar gidesim geldi. Tüm kısa turlarım gibi bu turu da yalnız yapmak istemediğimden arkadaş arayışı içerisindeydim. Nitekim davetimi yarı hemşehrim Anıl Taşdemir, Düzceli Tuğba Sivrikaya ve Caner Bilal kabul ettiler.
Bugün 18 Mart zaferinin yıldönümü olduğu için bu tur bir nevi zafer turu oluyor.
Anıl' la 1. geçit mevkiinde buluştum.
Yürüyüş yolu oldukça boş. Pazar sakinliği, bisiklet sürmeyi kolaylaştırıyor.
Kahvaltı için Pişkin' den simit alıp Tuğba ve Caner' le buluşacağımız otogara doğru ilerliyoruz.
Doğukışla mevkisinde bulunan bir ağaç çeşme.
Otogara doğru giderken Anıl' ın bir arkadaşıyla karşılaşıyoruz.
Etna bugünün anlamını biliyor olsa gerek 2011-2012 yıllarındaki 22. paroksizmasını gerçekleştiriyor. Tur sebebiyle dışarıda olduğum için, püskürmeyi telefondan izleyebiliyorum. Catania' da olmak vardı şimdi. Etna' nın sıcak kollarında.
Tuğba ve Caner geldi. Otobüsleri yanaşmak üzere.
Hoş geldinizzzzz...
Otogar bisiklet dolu, içimiz neşe dolu.
Teşekkürler.
Yahyakaptan' da simit&çay şeklinde kahvaltımızı ettikten sonra bisiklet yolu üzerinden yola devam ediyoruz.
Köseköy' deki ikmal molasında Ben ve Caner.
Köseköy' den sonra daha önceden hiç girmediğim ara yollara giriyoruz ve Sarımeşe-Tepetarla-Derbent güzergahında ilerlemeye başlıyoruz.
Bravo valla. İyi yüklenmiş.
Bir otomobil depolama alanının yanındaki bu ağaç, umarım doğal sebeplerle ölmüştür.
Sarımeşe sonrasında bulaşkan bir yola girdik. Çamur beklediğim için şaşırmadım. Yolun bu kısmında doğaya terk edilmiş tonlarca çöp görüyoruz.
Yıllardır geçtiğim ama sabit olarak bulunmadığım Tepetarla Durağı. Burada trenler hiç durmaz (dı). Bu durağın hemen güneyinden Kuzey Anadolu Fay hattı geçiyor. Hani 17 Ağustos 1999 depreminden sonra çekilen, rayların S şekli aldığı bir fotoğraf varya, o burada çekildi.
Tepetarla duruşumuzdan bir an.
Çizgi tamamlamak için otoyolun üstünden geçerek Köseköy-Sapanca karayoluna girip çıkıyorum.
Tepetarla-Derbent arasındaki otoyola paralel yolda ilerlemeye devam ediyoruz.
Derbent-Maşukiye arasında ilerliyoruz.
Derbent-Maşukiye arasındaki dere geçişi.
Yukarıdaki fotoğrafların bulunduğu köprüye, trenlerin nispeten yoğun olduğu dönemde fotoğraf & video çekmek için arada sırada gelirdik. Artık sadece yük trenleri çalıştığından trafik çok azaldı. Tuğba' ya bu köprüyü tanıtıp çekim yerlerimizi gösteriyorum.
Bu sırada nasıl bir şanssa tek lokomotif dahi olsa bir tren geçişini yakalıyorum.
Yola devam ederken başka bir yük treni Arifiye' ye doğru gidiyor.
Otoyolla demiryolu arasındaki bu yolda büyük bir çukur var. Geçmiş turlarımın birinde arkadaşımı bu çukurun varlığı konusunda uyarırken çukura kendim düşmüştüm. Otlar büyüdüğü zaman bu çukur tam bir tuzak görevi üstleniyor.
Sulara gire çıka.
Kırkpınar' da mola. Anıl' ın arka lastiği pıstlıyor. Onu değiştiriyoruz.
Kırkpınar Havaalanı' ndan geçiyoruz.
Kırkpınar-Sapanca arasından görüntüler.
Sapanca yakınlarında da Tuğba' nın arka lastiği pıstlıyor. Sapanca merkezdeki bir bisikletçide tamir ediliyor.
Bir lokantada bir şeyler yiyoruz.
Dönüş vakti.
Seka Kampı yolundaki çeşmede mola.
Seka Kampı' ndan hatıralar.
D-100 karayoluna çıkan bu yokuş kısa ama biraz dik.
Pislendim.
D-100 karayoluna çıkıp, hızlıca ilerlemeye başlıyoruz.
Köprü çalışması sebebiyle daralan yolda arkadan gelen kamyon, bizi sabırla bekliyor.
Hafif inişli, düz yolda fena olmayan bir ortalama ile ilerliyoruz.
3.5 sene önce bir gece ön lastiğimin patladığı Brisa yakınlarındaki kavşakta tarih tekerrür ediyor. Bu sefer Anıl' ın ön lastik inmeye başlıyor.
Otogarda bekleyiş.
Tuğba ve Caner, normalde 01.00' deki bir otobüsle dönmek zorunda kalacaklardı. Fakat 19.30 midibüsü gelince şanslarını denemelerini önerdim. Bu küçük bagajlı otobüsün bagajına ön tekerlekleri sökülen bisikletler cuk diye girince büyük bir sevinç dalgası geliyor. Otobüste yer de varmış.
Bilgiler:
86 klm. mesafe. (Düzceli arkadaşlarımız bizimle birlikte 74 klm. yaptı)
33 km/h maksimum hız.
Katılımları, değerli eşlikleri için; Anıl Taşdemir, Tuğba Sivrikaya ve Caner Bilal arkadaşlarıma teşekkür eder, yine beklerim.
----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Aksi takdirde bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.