28. Gün:
Rahat sayılacak olan uykum, gece 02.23' teki karpuz etkisi sebebiyle bölündü ve apar topar tuvalete koşmak zorunda kaldım.
Sabah gelen piknikçi anneler, çocuklarını istemeye istemeye doğurmuş olmalılar ki onlara karşı düşmanca tavırlar içerisindelerdi. Bana karşı sahte gülümsemeler veriyorlardı. Kahvaltıdan sonra denize ayaklarımı sokup yola çıktım. Ahmetbeyli çıkışındaki rampalar beni etkilemedi. Efes sapağına kadar önemli bir şey olmadan gittim. Efes sapağından girince tek yön olan dar bir yolu kullanmak zorundayım. Bu yol hem çok kısa, hem de yol vermeye uygun değil. Efes' e bir kaç yüz metre kala, arkamdan gelen beyaz bir panelvan bana korna çalınca şalterim atıyor. Hayvanın, pardon panelvancının önüne geçip "YETER BE!!! BURADA BİLE STRES YAPTIRIYORSUNUZ!!!" diye fışkırınca sürücünün yanındakinden "pardon abi ya, arkadaş biraz sarhoşta" cevabı geldi.
Efes' te Sicilya bayrağımı Galatasaray bayrağı sandılar. Gerginliğimi atmaya çalışırken park konusunda da ukela görevliler yüzünden ister istemez gerildim.
Selçuk-Çamlık yolundaki Acarlar Köyü' nde tıkındıktan sonra uzun sayılan ama hafif olan Çamlık rampasını zorlanmadan çıkıp tren istasyonuna yerleştim.
32.44 klm > 2066.89 klm toplam.
12.6 km/h ortalama, 44.5 km/h maksimum hız.
Gece yıkanan çamaşırlarım böyle kurudu.
Komşular.
Sabah sıcak kakao hazırladım.
Bir dost ziyarete geldi.
Ahmetbeyli plajı.
Ahmetbeyli-Selçuk yolu.
Efes.
Tarihi kent merakım yoktur. Efes' e ilk ve son kez 05.05.1989 tarihinde gitmiştim. Amacım yıllar sonra nostalji yapabilmek.
Efes' te prosedür icabı bir kaç fotoğraf çekiyor ve bir armut ağacına dadanıp stres atıyor ve yarım saat içinde oradan ayrılıyorum.
Selçuk
Çamlık rampası.
Çandarlı yolundan kalma asfalt kalıntıları halen duruyor.
Çamlık rampası.
Çamlık tren istasyonuna sorunsuzca yerleşiyorum. Kamp yapmak için çok ideal bir tren istasyonu. Çeşme, tuvalet, ağaçlık alan, düz ve temiz zemin, yakınlarda market, fazla olmayan tren trafiği filan.
---
29. Gün:
Sorunsuz ve az trenli bir gece. Toparlandıktan sonra istasyon şefi bana hareket diskini sallayarak yol veriyor ve hareket ediyorum. Bir karadut ağacına dadanıp kahvaltımı yaptıktan sonra Çamlık demiryolu müzesini geziyor ve Ortaklar yönüne doğru hareket ediyorum. Hava bugün sıcak. Sıcak esen güneyli rüzgârlar beni oldukça zorluyor. İki tane araç duşunun altından geçtim ve biraz serinledim. Su ikramları aldım. Söke' den transit yapıp Tuzburgazı istikametine makas attım. Düz olan Tuzburgazı yolunda karşı rüzgâr sebebiyle zorlandım. Tuzburgazı' nda "tekerlek dönüyor" esprisi yapan genç arkadaşımız. Yahu bu esprinin modası geçmedi mi? Tuzburgazı' nın azıcık ilerisindeki Doğanbey Köyü' nün kahvesinin yanına, bir dut ağacının altına yerleştim. O kadar çok sivrisinek vardı ki bu sıcak havada uzun kollu ve uzun bacaklı kıyafetleri giymek zorunda kaldım. Kahvede benle sohbet eden yerli bir genç, bana o bölgede yaşayan çeşitli böcekleri anlatarak beni korkutmaya çalıştı.
62.88 klm > 2129.77 klm
17.1 km/h ortalama, 42.9 km/h en yüksek hız.
Çamlık İstasyonu' nda sabah.
Hareket diski kalıyor. Hareket edebilirim. Hemzemin geçide kadar demiryolundan gidiyorum.
Bu dut başka.
İşte dadandığım dut ağacı. Traktör romörküne çıkıp daha iyi dallara ulaşabildim.
Çamlık Demiryolu Müzesi. Yolunuz buraya düşerse ziyaret etmenizi öneririm.
Çamlık-Ortaklar yolu.
Ortaklar' da dondurma molası.
Sıcaklık 37 derece.
Ortaklar-Söke yolu.
Bu havada araba duşları büyük nimet.
Bu kardeşimiz bana şişe su veriyor sağ olsun.
Söke-Doğanbey yolunda bir kayısı ağacına dalıyorum.
Göz hakkından fazla toplamış olsam da meyveyi çok seven birisi olarak bana yeterli bir miktar. Ben yemezsem ziyan olup gidecekti belki de. Bu havada yenebilecek en iyi besinlerden bazıları meyve gibi hafif gıdalar.
Doğanbey yolu.
Doğanbey kayısısı.
Bir dost ziyarette.
Doğanbey.
---
30. Gün:
Geceki sivrisinek ve yakarca istilasını kolonya ve bakkaldan aldığım sinek kovar spreyle çözdüm. Çadırda yattığım için uyurken bana bulaşamadılar. Gece sarhoş birinin kahveciye içini dökmesi ben uyurken içimi kararttı.
Toplanıp gidebildiğim kadar ileri gittim. Yolda Salerno' lu emekli edebiyat öğretmeni olan 70 yaşındaki Giuseppe ile tanıştım. Kendisi karavanıyla 3 aylık bir Türkiye turunda.
Balıkçı barınağına vardım. Orada bir maymunu tasmayla gezdiren bir genç vardı. Tuzburgazı' na döndüktan sonra çay içip hızlıca Didim yoluna koyuldum. Yakınından geçtiğim Milet Antik Kenti' ne uğrayım dedim. Akköy girişindeki kısa ama dik yokuşta açlıktan halsizlik yaşayınca bir markete acil giriş yapıp ısıtılınca yenen tavuklu köftelerden aldım ve yan taraftaki caminin bahçesinde ısıtıp yedim. Akköy' den çizgi bağlamak için Bodrum' a giden anayola kadar gidip geldim. Akköy' de yine mola verip Didim yoluna bağlandım. Didim' e 10 kilometre kala deniz kıyısındaki virane bir lokantanın önüne kampımı kurdum.
57.03 klm > 2186.80 klm.
15.3 km/h ortalama, 45.4 km/h en yüksek hız.
Balıkçı barınağı yolu.
Salernolu Giuseppe Amcam. Karavanını kendisi boyamış. Bilge bir İtalyan. Sohbetimiz koyu.
Napoli plakalı bir araçla karşılaşmak hoş.
Yolda tekrar karşılaştık. :)
Manzaralar güzel.
Tuzburgazı.
Akköy yolu.
Milet Antik Kenti.
Akköy.
Akköy' de cami bahçesinde tıkınırken ibadetten çıkan bir kardeşimiz bana gazoz ve kek veriyor. Çok sağol kardeşim.
İçi kimyasal madde dolu, potansiyel olarak GDO' lu olan, saçma sapan yemlerle beslenen tavuklardan üretilmiş bu tür gıdaları yememeye çalışıyorum. Ama bazen mecbur kalınıyor. :(
Bodrum yolu yolu.
Bodrum yolu sapağı. Çizgi tamam.
Sıcaklık 39 derece.
Akköy' e geri dönüş.
Akköy.
Didim yolu.
Yalıköy yakınlarındaki kamp alanım.
----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Aksi takdirde bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.