Yanlış çadır yeri seçimi sebebiyle yamuk yumuk bir uyku oluyor. Benzincide şarjlarımı, görüntü aktarımlarını halledip, aşağıdaki Acıgöl' ün etrafını dolanıyor ve Meke Gölü' ne geçiyorum. Onun içinde bir tur, bir de kraterin dışından bir tur daha atıyor ve Emirgazi yönüne doğru köylere giriyorum. Yol boyunca toz şeytanları bana eşlik ediyor. Tabi çoban köpekleri de..... Emirgazi beldesinde akşam yemeği olarak etli ekmek ve bir karpuz yiyorum. Bir caminin yanındaki parka kuruldum. Çağrılmasına rağmen geç gelen polis, beni uyumaya çalışırken buluyor. Kendimi göstermeden direkt kimliğimi uzatıyorum. "Seni de görelim, kendini de göster :)" diyor. Bugün gençler ve çocuklar pek hoş sohbettiler.
59.97 klm > 3501.30 klm.
10.8 km/h ortalama, 37.7 km/h en yüksek hız.
Acıgöl kıyısında güne merhaba.
Bu benzincinin alanı bayağı geniş. Gece TIR ve kamyon doluydu.
Konya, Karapınar' daki Acıgöl, bir kaç kilometre çapında bir volkanik göl. Aslında çok küçük olmasına rağmen yaklaşık 370 metre derinliğinde. Suyu tam olarak tatlı değil. Göl kıyısına gittiğinizde deniz kokusu alıyorsunuz. Deniz balığı salsalar orada yaşayabilir gibi görünüyor. Küçük bir deniz modeli gibi. Acıgöl, göl standartlarına göre çok derin olması sebebiyle yöre halkı sanırım yakın zamana kadar Akdeniz'le bağlantısı var zannediyormuş. En kurak mevsimlerde bile suyun seviyesi değişmiyormuş.
Acıgöl'den Meke Gölü' ne giderken.
Meke Gölü.
Meke Gölü' nün dışında dolaşıp çevredeki diğer volkanik konileri fotoğraflıyorum. Uzaklardaki büyük bir koniye gitmek istiyordum, ama tek başıma ıssız köşelerde çoban köpekleriyle karşılaşma ihtimali bana pek çekici gelmedi.
Meke Gölü.
Bu şekildeki kasisler nasıl oluşuyor bilmiyorum. Bisikletçiyi fena halde rahatsız ediyor.
Issızlığın göbeği.
Anayolun kuzeyine geçip Emirgazi' ye doğru ilerlerken etrafımda toz şeytanları gezinmeye başlıyor.
Önüme çıkan çoban köpekleri sorumlusu oldukları sürünün geçişini sağlayıp bana geçiş izni vermiyorlar. Çoban pek uyuşuk.
Yağmapınar Köyü.
Kayalı Köyü' ne yaklaşırken.
Kayalı-Emirgazi yolu.
Emirgazi.
---
51. Gün:
Rahat bir uykunun ardından kahvaltımı ediyorum. Çevre esnafla olan sohbetim koyu oluyor. Günlük rotamı kesinleştiriyorum.
Emirgazi'nin çok tozlu bir yer olduğunu söylemem gerekir. Havada toz partikülleri vardı. Polis aracı gece boyunca sık sık geçerek güvenliğimi sağladı.
Yolum Aksaray' a bağlı Armutlu Beldesi' nden geçiyor. Yol buğday tarlaları arasından geçiyor. Yol ilk başlarda zevkli gelse de bir süre sonra sıkıcı olmaya başladı. Hasan Dağı manzaraları beni büyüledi. Bugün günlerden cuma. Armutlu' da tatlı bir telaşe var. Etraf, cuma vakti olduğundan oldukça kalabalık. Normalde daha sakin oluyormuş. Beldenin ismi Armutlu olmasına rağmen, burada armut yetişmiyormuş.
Armutlu-Aksaray arası tamamen asfalt ve rahat bir güzergah. Bir yandan Aksaraylı arkadaşım Özgür Özkan Öztürk ile haberleşiyorum. Aksaray' ın girişinde polis ekipleri sürücülere ikramda bulunuyorlar ve televizyon ekibi ve gazeteciler de çekim yapıyorlar. İlginç bir sürücü görünümünde olduğum için beni de çevirip ropörtajımı yaptılar, ama sanırım yayınlanmadı. Neyse.. Özgür' le kentin girişindeki benzincide buluştuk.
Özgür' le ortak ilgi alanım aslında demiryolları. Ama gaza getirip yollara çıkmasına vesile olduğum pek çok kişiden birisi. Amatör demiryolcu olmasına rağmen bisiklet konusunda da potansiyelleri var. Benimle çok güzel ve meyveli bir yoldan Akhisar Köyü' ne kadar geldi çok sağ olsun.
Özgür' le vedalaştıktan sonra planladığım gibi Helvadere Köyü' ne ulaşıyorum ve köyün orta yerinde bir çardağın altına kuruluyorum.
91.53 klm > 3592.83 klm toplam.
14.6 km/h ortalama, 39.9 km/h en yüksek hız.
Emirgazi' de sabah.
Emirgazi' den çıkıyorum.
Armutlu yolu.
Hasan Dağı ile tanışıyorum. <3 p="">
Bu yolda biçerdöver trafiği var.
İsmini bilmediğim küçük bir köyde yanımda getirdiğim karpuzu bitiriyorum.
Hasan Dağı.
Ne güzel manzaralar. Değerini bilene.
Armutlu.
Armutlu-Aksaray yolu.
Aksaray.
Bisikletli postacı.
Hoş buluştuk Özgürcüm.
Büyükşehirler benim için pek bir anlam ifade etmiyor. Görüşmek üzere Aksaray.
Akhisar yolu ve potansiyel olarak uykuda olan Hasan Dağı.
Teşekkürler Özgürcüm.
Akhisar-Helvadere yolu.
Karkın Köyü' nde kardeşlerimiz.
Helvadere' de batım.
---
52. Gün:
Gece dayının birisi çadırıma fazla yaklaşınca uyanıp alarm durumuna geçtim, neyse ki sorun olmadı. Salağın birisi düğünde silahla elektrik hattını vurduğu için elektrik uzun süre kesik kaldı. Kahvaltımı, yaptığım çorba ile yaptım. Pazar kurulma günü olduğu için köy bayağı hareketliydi. Çay ısmarlayan ısmarlayana. Bu yüzden köyden çıkmakta zorlandım. Normalde ben Hasan Dağı' na tırmanmayı istiyordum, ama yol arkadaşım olmadığı için güvenlik sebebiyle çıkmadım. Ihlara Vadisi' ne ilerlerken kayısıyla doymaya başladım.
Ihlara Beldesi' ndeki benzincide dinlenme süremi biraz fazla tutunca odunsu benzinciler beni dolaylı olarak kovdu. Ben de gıcık oldum ve telefonumun internetinden bağlı oldukları petrol firmasına e-posta atarak "şu şu kod numaralı benzinliğinizde pompa sahasında sigara içiliyor" diye şikayette bulundum. Bir kaç gün sonra yetkili petrol şirketinden bir yetkili beni arayarak teşekkür edip, gerekli uyarıların ve düzenlemelerin yapıldığını aktardı.
Belisırma, rotamı hazırlarken bana İtalyanca "çok güzel" anlamına gelen "benissimo" sözüne çok benzediği için çok çekici gelmişti. Ihlara Vadisi' ndeki bu köye de rahatça vardım. Belçikalı turistler beni İtalyan sandı. Vadi Pansiyonu işleten amcamız, paralı konaklama yeri sağlamasına rağmen, bana ücretsiz çadır kurabileceğim bir yer gösterdi. Minibüsçülük yapan muhtar tam istediğim zamanda o sokaktan geçince Belisırma konaklamam kesinleşti. Köyün çok bilmiş iki çocuğu bana yemek bile yedirmeme gayretine girdiler.
22.65 klm > 3615.48 klm
12.6 km/h ortalama, 42.5 km/h en yüksek hız.
Helvadere' de sabah.
Helvadere' deki gölet.
Helvadere-Ihlara arası.
Hasan Dağı.
Ihlara.
Bu yoldan aşağıya inmiyorum.
Ihlara Vadisi.
Ihlara-Belisırma yolu.
Belisırma.
---
53. Gün:
Bu gece erken yattım. Çok iyi uyurken yatsı ve sahur ezanlarının Ihlara Vadisi' nda büyüleyici bir şekilde yankılanması beni çok derinden etkiledi. Tüylerim diken diken oldu resmen. Yola çıktım. Vadinin öteki tarafına tırmanıp Kızılkaya yoluna yaklaşırken nefis bir koku hissettim. Yaklaşık 1 kilometre öteden ziftli, mazotlu yol astar yağının kokusu hissedilebiliyordu. Hayallerime kavuştum. Bir kaç kilometre boyunca bu vıcık vıcık karayolunda ilerledim ve karalara bağladım. En büyük yol hayallerimden birisi böyle yavşamış bir yola denk gelmekti. Gereğinden fazla pislenmemek için fazla hızlı gitmedim, ama sol ayağım, hafif sağımdan esen rüzgâr sebebiyle zifte bulandı. Kızılkaya Köyü' nde pazara girip uygun bir ağaç altı buldum ve temizlik sürecine başladım. Zararlı kimyasalları kullanmak istemediğimden, annemin önerisiyle zeytinyağı kullanmaya karar verdim. Bodrum-Çökertme yolunda aldığım halis zeytinyağını bu işte kullanacağımı hiç düşünmezdim ama çok işe yaradı.
Gülağaç' a kadar fazla mola vermeden gittim ve bir parkta bir şeyler yedim ve bir fırına uğrayıp ekmek aldım. Fırıncının kızı bana çay filan getirdi sağ olsun.
Niğde Narlıgöl Volkanı' na (Acıgöl) tırmanırken yol kenarından akan ılık su akıntısını fotoğrafladım. Fotoğraf makinemi her zaman olduğu gibi gidon çantama koydum, ama fermuarını çekmeyi ihmal ettim. Bu sırada bisikletim, romörkümle birlikte makas pozisyonunu alıp kilitlenince bu sorunu halletmeye çalıştığım anda fotoğraf makinem gidon çantamdan suyun içine düştü. Makine Konya İstasyonu' nda geçirdiği kazadan dolayı zaten hasarlı olduğu için, kaplıca suyunu daha kolay biçimde içine çekti ve iskat oldu. Bir umutla yakındaki Narlıgöl Termal Otele gidip, resepsiyona durumu anlattım ve makineyi saç kurutma makinesiyle kurutmam ve saç kurutma makineleri sabit olduğu için bana bir oda açtılar. Elimden ne geldiyse yaptım, ama makine çalışmadı. Bir arkadaşımın telefondan önerisiyle otelden parayla bir kilo pirinç alıp temiz bir çift çoraba doldurdum ve makineyle beraber üç kat torbaya koydum. Otel çay da ikram etti. Sağ olsunlar.
Bu vukuattan sonra Go Pro kameram ve telefon kamerama kaldım. Bu tura ait bundan sonraki anlatımlarımda sadece Go Pro kameramla çektiğim geniş açı fotoğrafları kullanacağım.
Narlıgöl/Acıgöl' ün kraterinin çevresini dolaşıp kısa bir anayol geçişimden sonra bağlandığım sıcakkanlı Gösterli Köyü' nde günü noktaladım.
53.87 klm > 3669.35 klm toplam.
13.1 km/h ortalama, 47.3 km/h en yüksek hız.
Belisırma' da sabah.
Belisırma-Kızılkaya ziftli yolu.
Off ne güzel kirlendim.
Kızılkaya Köyü ve ziftlerim.
Gülağaç.
Gülağaç-Narlıgöl/Acıgöl yolu.
Catania' dan aldığım Nikon D3000 fotoğraf makinemle çektiğim son fotoğraf. Bu fotoğraftan sonra makinem alttaki su akıntısına düşüyor ve iskat oluyor.
Narlıgöl/Acıgöl.
Burada ılık su fokurdaşması var. Bir volkanın üzerinde olduğum unutulmamalı.
Gösterli yolu.
----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Aksi takdirde bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
