Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar

19 Kasım 2010 Cuma

İtalya Turu 5. Anlatım: Floransa-Pisa-Tirrenia (05.08.2010)

İtalya Turu 1. Bölüm - 5. Anlatım: Floransa-Pisa-Tirrenia

14.Gün: 05.08.2010 Perşembe

Sabah keyifle uyanıyor ve yeni güne başlıyorum. Eşyalarımı toparladıktan sonra bir şeyler atıştırıyor ve bisikletimle birlikte resepsiyona gidiyorum. Bu harika manzaralı kampinge iki gece için sadece 20.60 Avro ödüyorum. Floransa gibi bir şehrin en güzel yerindeki bir kamping için gerçekten harika bir fiyat.

Kamp alanından manzara.Tamam... Çadırların olduğu yerden şehir manzarası pek görülmüyor ağaçlar sebebiyle, ama panoramik manzaranın olduğu yere yürüme mesafesinde.


Kampingten ayrıldıktan sonra Michelengelo Tepesi' ndeki manzara noktasında tekrar fotoğraflama yapıyorum.








Şehre iniş yapıyorum. Yavaş yavaş ilerliyorum. Fotoğraf çeke çeke.





Floransa Santa Maria Novella Garı' nda Scotty ve Bıcır' ın fotoğrafı yoktu. Bu görevi yerine getiriyorum. Gar fotoğraflarda belli olmasada çok kalabalık.



Floransa şehir merkezinde ailemin gönderdiği parayı alabilmek için banka şubesi ararken durduğum ışıklarda bir polis aracındaki polisler benle şakalaşıyor. :) Sonrasında bir banka bulup parayı rahatça alıyorum.

Pisa yoluna giderken biraz şaşırıyorum. Fakat yol sorduğum bir bayan sayesinde çok geç olmadan hatamın farkına varıyorum ve doğru yolu biraz dolana dolana da olsa buluyorum.

Arno Nehri üzerindeki tramvay köprüsü.



Olmo, İtalyanca' da "karaağaç" demek. İtalya'da Olmo adlı pek çok kasaba var. Buralarda bir yerde bir alışveriş molam oluyor.


Lastra a Signa' dan bir görünüm.


Kara bir bulut yaklaşıyor ve yağmur riski beliriyor. Lastra a Signa' da viyadükte bulunan yeni istasyonun altında yağmurun başlamasını ve hızını almasını bekliyorum.



Yağmur yavaşlayınca devam etmeye başlıyorum. Islak ve çok keyifli olmayan bir durum. İyikide mevsim yaz. Islananlar çabuk kuruyor. Bir bayan camdan çıkıp bana selam veriyor.



Empoli' ye doğru, yola devam ederken ormanların içinden geçiyor. Trafik az. Tatlı iniş çıkışlar hakim. Bu yola paralel olarak, daha güneyde bir otoyol var. Esas trafik orada.

Geride bıraktığım yol.


Gidiyor olduğum yol.



Yolun bu virajlı ve ormanlık kesiminde, demiryolu yola paralel gidiyor, kah Arno' nun karşı kıyısında, kah da yolun hemen yanında. Fakat tren sesi hiç işitmiyorum. Lastra a Signa' daki demiryolu viyadüğü beni meraklandırmıştı. Sonraki haftalarda anlayacaktım ki, hattın bu kısmı çok kurblu (virajlı) olduğu için Lastra a Signa-Capraia arasına yeni bir hat inşa etmişler. Bu yeni hattın çoğunluğu tünel olarak inşa edilmiş. Ama eski hat sökülmemiş ve yeni hatta bağlantılı. Belki arada bir, trafiğin yoğun olduğu saatlerde oradan yük trenlerini geçiriyorlardır. Eski hattın hız sınırı gördüğüm kadarıyla 60 km/h.


Montelupo' da tünel geçişlerim. Buralarda bir yerde bir molam oluyor. Benzinlik-kafelerin birinde ihtiyaç molası.


Empoli girişinde yol tabelası mualefeti sebebiyle yanlış yola giriyorum. Yanlış yol beni demiryolunun üstüne çıkartıyor. Bu güzel hattı görüntülemeden edemiyorum.



Hatamın farkına erken varıp demiryolu köprüsünden iniyor ve Empoli merkezine giriyorum. Bir alışveriş molası. Yağmur sebebiyle tehirli olduğumdan molayı fazla tutamıyorum. Yol üzerinde bir bisikletçiye bakıyorum. Fakat biraz soğuk geldiler bana. Bu fotoğrafı çekip ayrılıyorum.


Empoli çıkışından görüntüler.




Empoli çıkışındaki Marcignana kasabasında yanlış yola giriyorum. Kendimi demiryolunun öteki tarafında ilerlerken buluyorum. Fakat yanlış yola girdiğime hemzemin geçitle karşılaşınca anlıyorum tam olarak. Hemzemin geçitle karşılaşınca benim şansıma geçit kapalı çıkıyor. Tren geçecek. Fakat tren gelmek bilmiyor. 5-6 dk. sonra bir tren geçiyor. Sonra geçit açılmıyor. Haydaaaaa...... Bir tren geçiyor, geçit yine açılmıyor, sonra tek bir lokomotif geçiyor, geçit yine kapalı. Son olarak bir tren daha geçiyor ve yola tekrar dönebiliyorum. Toplamnda 20-25 dakika hemzemin geçitte bekliyorum. Geçit kapalıyken geçmek olanaksız. Çünkü İtalyan hemzemin geçit bariyerleri çok iyi kapanıyor ve kesinlikle bir motorsiklet bile geçemez. Bisiklet boş olsa, bariyer altına yatırır öyle geçirirdim belki. Ama dolu bisikletle olmaz. Olsaydı bile bahsettiğim bu hemzemin geçidin olduğu nokta çok tehlikeliydi. Trenlerin 150 km/h ile geçtikleri düz bir hat. İki tarafta rayların devamını görmemi engelleyen çalılıklar vardı. Eğer her tren geçişinde bu kadar bekleniliyorsa vay oralıların hallerine.

Kusura bakmayın ama, üzülerek söylemek istiyorum ki bu fotoğrafları çektiğim kasabanın adını hatırlamıyorum. Çünkü yanlış yola nerede girdim, nereden çıktım onu hatırlasam daha net yazacaktım. Ama Empoli-Pontedera arasında bir kasaba.



Bir mola. Fotoğrafın çekildiği lokasyon aklımda değil. Kusura bakılmasın lütfen.


Doğru yola girince bir benzinlikle labne peyniri ile ekmek ve meyve (kan portakalı) suyu tüketmiştim.

Cascina' ya girmeden önce.


Cascina' da bir bisikletçiye uğruyorum. Bisikletçi abimiz beni çok iyi karşılıyor ve dükkanı gezdiriyor. Küçük bir dükkanmış gibi görünüyor fakat beni üst kata çıkartınca bisiklet denizi ile karşılaşıyorum.



Bugün fazla anı olmuyor. Bu yazım biraz tatsız tuzsuz oldu. Fakat her günün uzun geçen bir kısmı mutlaka vardır. Pisa' da beni uzun saatler bekliyordu.


İlk hedef Pisa Centrale.




Pisa Centrale Garı ile birlikte poz verdikten sonra şehir içinde dolaşmaya başlıyorum. Pisa Kulesi' ni 5 sene aradan sonra tekrar görmek istiyorum.

5 sene önceki otobüslü gelişimde görmediğim Arno Nehri Pisa geçişi.




Benimkiler köprü üstünde böyle bir poz veriyorlar.


Pisa içinde hem dolaşıyor, hemde kalacak yer arıyorum. Birisiyle tanışıyorum. Elimdeki o gençlik kartına indirim yapan otellerden birisi var. Onun yerini, sayesinde şıp diye buluyorum. Fakat otel pahalı geliyor. Adam beni bildiği bir yere götürme teklifi ediyor, ama pek tekin görünmediğinden bu adamla vedalaşıyorum. Otellerin olduğu bir bölgede dolaşıyorum ve fiyat soruyorum. Bir yıldızlı bir otel tabelası görüyor ve hemen orayı buluyorum. Otel hakikaten bir yıldızlı çıkıyor. Adamın birini kapının hemen içinde ulu orta traş ediyorlar. Burası İtalya denilebilecek bir manzara.Orası otel değilmiymiş neymiş.. Beni almıyorlar neticede.

Pisa sokaklarından bir görüntü.


Pisa' nın meşhur kulesinin olduğu meydana geliyorum. Seyyar satıcı sayısı çok fazla ve fazlalıkları rahatsız ediyor. İnsanların serbestçe dolaşmasını engellemiş oluyorlar.
Pisa Kulesi' yle birlikte hatıra fotoğraflarımız.




Pisa' nın trakvayı.


Kuleyle fotoğraf çekilip hemen ayrılıyorum. Pisa' da çok fazla göçmen var. Bana güvenli bir kent gibi görünmedi. Hemen kalacak yer bulmam lazım. Pisa Kulesi yakınlarında bir kampinge fiyat soruyorum. Fakat 20 küsür Avro diyorlar. Beğenmedim. 10 kilometre daha gidip deniz kıyısındaki Marina di Pisa' da kalmaya karar veriyorum. Turun İzmit' te hazırladığım ana programında da Pisa merkezi yerine Marina di Pisa' da kalmak vardı. Fiyat sorduğum kampingten çıktıktan sonra yanlış yola giriyorum ve neredeyse dümdüz giden bir 8.5 kilometreden sonra Gombo' ya ulaşıyorum. Bir doğa koruma alanının girişine ulaştım. Bir görevli beni karşılıyor. Marina di Pisa diyorum, bana kavşağa kadar (8.5 kilometre) geri dönüp sağa sapmamı istiyor. 14 kilometre daha gideceksin gibi dedi bana. Şu an ulaştığım yerde de kalamazmışım. Tam bir kabus. Hava da karardı. Kaderime razı olup geri dönüyorum. Ana yola çıkıyor ve doğru yolu buluyorum. Zifiri karanlıkta bitmek bilmeyen bir etap. Yolun kenarında sıralanan fıstık çamlarının kökleri yolun kenarlarını çok bozmuş. Yolun ortasına yakın gidiyorum o yüzden. Arno Nehri' ne paralel gidiyorum, ama karanlık sebebiyle sadece yat tersaneleri görünüyor. Şükürler olsun ki rahatsız eden hiç bir araç olmuyor. Marina di Pisa girişinde bir karavan kampingine girmek istiyorum, ama sadece karavancılara mahsusmuş.

Marina di Pisa' dan bir görünüm.


Marina di Pisa, ideal bir tatil bölgesi. Yazın dolup taşıyordur. Gerçi oradan geçerken mevsim yaz dı, ama öyle aşırı bir kalabalık yoktu. Bir iki otele yer sordum, ama otel konusunda başarı elde edemedim. Hatırladığım kadarıyla yerleri yoktu. Ne yapalım.. Devam etmek zorundayım. O zaman akıl etseydim plajda kalırdım misler gibi. Tirrenia civarında büyük bir kamping buluyorum ve balıklama dalıyorum. Fiyatı 20 Avro civarı olsa bile ödemek zorundayım. Yinede Floransa' daki ilk gecem kadar uzun bir arayış geçmemesine de çok sevindim. Zamanla konaklama için hiç para vermeden gideceğim uzun turlarımın da olacağına inanıyorum.

Bana yerim gösteriliyor, hemen çadır kurup uyuyorum. Gece boyunca rüzgârda sallanan çamların sesleri ve uzaklarda çakan yıldırımların yansımaları bana eşlik etti.

15. Gün bilgileri:
05.08.2010 Salı
Güzergah: Floransa-Pisa-Tirrenia
130.13 klm. / 1176 klm toplam.
17.5 km/h ortalama. 44.2 km/h maksimum.
Seyir süresi: 07.25.19 saat. (molalar hariç)
2607 kalori

----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.