Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar

13 Şubat 2011 Pazar

Siena-Catania 3. Anlatım: Scauri - Napoli - 17-18.10.2010

17.10.2010 Pazar (Siena-Catania 5. gün)

Sabah rahatça uyanıyorum. Oldukça dinlenmişim. Günlerdir çadır ve uyku tulumu uykusuna alışan bedenim biraz rahat ediyor.

Geceyi geçirdiğim çift kişilik yatak. 


Sabah halim. 


Toparlanıp lobiye çıkıyorum ama kimsecikler yok. Pasaportum otel yetkilisinde, ödemeyi de yapmadım. İnsan ister istemez mahsur kalma psikolojisi yaşıyor. Hazır kimsecikler yokken garaja inip kuruması için kurduğum çadırımı topluyorum (çok şükür kurumuş) ve diğer eşyalarımı yola çıkmaya hazır hale getiriyorum. Bana zaman kazandırıyor. İyikide garajın içeriden açılan kapısının anahtarını üzerinde bırakmışlar.

Akabinde bayan bir görevli çıkageliyor. Otel sezon olmadığından zaten boş. 25 Avro' ya anlaşmıştık. Kahvaltı da istedim fakat fotoğraftaki kahvaltı için 5 Avro ekstradan aldılar. Ne yapalım. Caffeteria adlı espresso demliğindeki kahve fazla bile geldi. Bu kahvaltı ücretini normal kabul ediyorum. Ancona' daki Dorico Otel' de verilen kahvaltıdan daha büyük. Yinede 5 Avro' ya verilecek bir Türk kahvaltısının yanında esamesi okunamaz. 5 Avro karşılığı olan 10 lira civarına İzmit' te açık büfe sınırsız kahvaltılar ediliyor. İtalyanlar benim kahvaltı stilimi kahvaltı olarak algılamıyorlar. Yumurtalı ekmek yapınca "bu ne ya" diyorlar. İtalyanlar her zaman hafif kahvaltı yaparlar. Onlara göre genelde bir espresso, birde kruvasan kahvaltı öğünü için yeterlidir. Zamanla bende o stile alışmaya başladım. Bu satırları yazdığım dönemde sabahları kuvvetli bir kahvaltı ettiğimi kesinlikle hatırlamıyorum. Önceden üç kruvasanı ard arda yerdim, şimdi bir espresso, bir kruvasan bana sabahları yetiyor. Tur günlerinde bile. Ayrıca öğlen ve akşam yemeği birleşik bir öğün olarak tek seferde halledilebiliyor. İtalyanlar yediklerine gerçekten dikkat ediyorlar. İçkiyi abartmıyorlar, akşam ve geceleri kesinlikle tatlı türü bir şey tüketmiyorlar. Güzel bir yaşam tarzları var.


Kahvaltı soframa sıcak süt konuk olarak geldi.


Yola çıkıyorum. Hava güneşli. Ama caddeler ıslak. Gece yağmur yağmıştı yine. Bu geceyi de eğer dışarıda geçirseydim ruhsal durumum ne hale gelirdi bilemem. Hava durumunu bu turda kesinlikle takip etmiyorum. Telefondan internete girmek nazik kontürleri bir çırpıda bitiriyor. Anca otelden otele internete girebiliyorum. Normalde Napoli ve Salerno' yu güvenlik sebebiyle transit geçecektim. Fakat cesaretim yerine geldi. Napoli' nin biraz yaşanması gerekli diye ailem benim için iki gecelik bir hostel rezervasyonu yaptı. Dün geceki internet faslımda hostelin haritadaki konumunun ekran fotoğraflarını çekip fotoğraf makineme kaydettim. Neticede söz konusu Art Hostel' i fazla zorlanmadan bulacaktım.

Burası Lazio-Campania bölge sınırının olduğu yer. Garigliano Nehri.





Yol bu kesimde oldukça rahat ve düz. Hava mükemmel. Antreman yapan bisikletçilerle sık sık karşılaşıyorum. Fotoğraf bir üstteki fotoğrafların çekildiği noktadan.


Bu iki fotoğrafa dikkatle bakmanızı rica ediyorum. Aynı noktadan çekilen iki fotoğraf. İkisi de Napoli yönünü gösteriyor. Fakat hangisindeki kilometre bilgisine inanacağımı bilmiyorum. İtalya' da yol tabelaları bazen gereğinden fazla konuluyor, bazen tabela olması gereken yerde tabela olmuyor. Bu sebepten ötürü yolu bilmiyorsanız, GPS kaydınız, detaylı haritanız yoksa yolunuzu şaşırma olasılığınız yüksek.



Kavşağın genel görünümü.


Mondragone diye bir kasabadan geçerken bir mola veriyorum. Bıcır' ın lastiği patlak gibi. Ne olur ne olmaz diye iç lastiğini değiştiriyorum. Bu sırada pis bir koku geliyor. Kokunun nedenini anladığımda sinirlerim bozuluyor. Farkında olmadan bir pisliğin üzerinden geçmişim ve o pisliğin parçacıkları bisikletime sıçramış. Bu sırada bir bayan benle iletişime geçmeye çalışıyor. Ama olumsuz birine benzemiyor. Bu bölgede göçmen yoğunluğu fazla. Yöre New Orleans' a çok benziyor. Zaten Napoli Avrupa' nın New Orleans' ı diye biliniyor sanırım. Bu bölgenin kanalizasyon sistemi sanıyorum ki sorunlu. Bu sorun benim resmen bisikletimi kirletiyor :( Mola verdiğim yerde çeşme olmayınca ıslak mendillerle kısa bir temizlik yapabiliyorum anca. Sonra başka bir benzincide çeşme buluyor ve o çeşmeden akan su yardımıyla, bisikletime dokunmadan temizliği gerçekleştiriyorum. Bu bölge pek güvenli değil gibi. Mümkün olduğunca az mola vererek Napoli' ye girmeye çalışıyorum. Girdiğim bir benzincide köpeğin birisi benle ilgileniyor. Köpecik ilk başta saldırgan tavır göstermişti, fakat ona şeker verdim belki kibarlaşır diye. Hiperaktif cinsten bir dostumuzdu.

Napoli süpervolkanının bir parçası olan Campi Flegrei' ye girerken bir süre hafif bir yokuşu tırmanıyorum.




Tiren Denizi biraz uzakta kaldı.




Bu kısımda yol virajlı ve sıkıcı değil. 





Volkan konilerinden birisi.


Şu an bir süpervolkanın üzerinde bulunmaktayım. Aslına bakarsanız günün birinde Napoli süpervolkanının harekete geçmesi bekleniyor. Fakat bu süpervolkanın üzerinde milyonlarca insan yaşıyor. Olası bir felakette yaşanabilecek olan trajedinin boyutunu düşünmek bile istemiyorum. Allah korusun. 



Bir virajı dönünce karşıma bu manzara çıkıyor. Gözlerim şenleniyor. Bir krater gölüne panoramik bakış. Bu göl Averno Gölü. Fotoğrafın solunda 28 Eylül-3 Ekim 1538 tarihleri arasında oluşan 133 metre rakımlı Monte Nuovo konisi yer alıyor. Monte Nuovo oluşurken 24 kişi vefat etmiş. Monte Nuovo' nun orası olduğu fotoğrafları çekerken bilseydim özel olarak tam boy fotoğrafını alırdım. Ama ucundan da olsa fotoğraflamışım. Ona da şükür.






Pozzuoli' ye iniyorum. Burası çok hoş bir kasaba, ama altında saatsiz bir bomba var. O bomba tabiki altında uyuyan volkan. Bu bölge aşağıdan gelen lav baskısı sebebiyle fark edilir düzeyde yükseliyor yada alçalıyor. Dehşet verici bir durum. Eğer akıllının birisi burada petrol sondajı yaparsa o zaman neler olur bilemem.

Pozzuoli' den görüntüler. 





Pozzuoli merkezinde tarihi bir yer var. Bölgenin lav baskısıyla yükselip alçalması bildiğim kadarıyla en iyi burada gözleniyor. Bu olaya bradyseism deniyor.






Eskiden var olan palmiye türü bir ağacın kök bölgesi mantarlara yuva olmuş.


Bu tarihi alanda bir palmiye türü.


Tarihi alana geniş bakışç Modern yapıların arasına çok sıkışmış.






Napoli süpervolkanı ve Campi Flegrei' nin altında yatan sıcak ilişkileri daha yakından gözlemleyebilmek için Solfatara volkanına doğru hareket ediyorum. Solfatara' ya gitmek için biraz tırmanış yapacağım. Aylar öncesinden hazırladığım rota GPS' e kayıtlı durumda. Bu yüzden hiç kimseye yol sormuyorum.

Pozzuoli istasyonu.


Bu fotoğrafı çektiğim yerde sakarlığımdan dolayı elimdeki küçük fotoğraf makinesi havada takla atıp yere düşüyor (çakılıyor). Neye uğradığımı şaşırıyorum, ama makine düşmeden sağ kurtuluyor şükürler olsun. Fotoğraf makinemi resmen melekler korudu.




Buralarda bir pastaneyi ziyaret edip tuvaletlerini kullanıyorum.

Solfatara' ya son adım.





Solfatara krateri buram buram buhar tütmesine rağmen kamp alanı ve mesire yerine çevrilmiş. Çevresinde büyük bir yerleşim bölgesi var. Dehşete düşüyorum. Bu volkan harekete geçecek olsa........ Yinede hostel rezervasyonum olmasaydı burada bir gece kalmak isterdim. Benden normalde giriş ücreti istemeyeceklerdi, ama fikir değiştirdikleri için 6 Avro civarı olan ücreti benden alıverdiler. Buraya girmek için daha fazlasını bile verebilirdim.

Scotty ve Bıcır' ın gişenin önünde kalmasını istediler ve yaya olarak krateri gezmeye gitttim. Elime birde harita verdiler sağ olsunlar.





İzmit' te her kış bolca yediğim kocayemişler bu volkanı kaplamış. Uzanabildiklerimi toplayıp oracıkta yiyorum.




Kraterdeki bu şey sanırım yörenin yükselip alçalmasının izlenmesinde kullanılıyor. Zemin normal değil. Yere sertçe basınca garip bir zınglama sesi geliyor. Burası gerçekten normal bir yer değil.




Yamaçtan buharlar çıkıyor. Yani fümeroller.


Birileri fümerollerin birinde gazete tutuşturmuş. Bu fümeroller gerçekten çok sıcak.







Bu fümerollerin çevresinde bolca kükürt var. Doğal, has,taze kükürt. Krater mis gibi kükürt kokuyor. Aynı zamanda mineraloji ve jeoloji delisi olduğumdan şu an cennette gibiyim. Bir hayalim daha gerçekleşti çok şükür. Güzel bulduğum kükürt örneklerini çantama atıyorum. Yolda ağırlık olacak ama bu ağırlığı taşımaya değer.

Elimde tuttuğum bu kükürtlü taş parçası şu an İzmit' teki evimde. Nereden nereye gitti :) Üzerinde kükürt kristalcikleri var.



Burada bir fümerol var. Sıcaklığı hissediyorum.


Kükürtlü buhar, yoğunlaşarak kayalar üzerinde kükürt kristalleri oluşturmuş.


Bazen fotoğraf makinemin objektifini fümerollere fazla yaklaştırınca objektif buhulanıyor.







Solfatara'daki fümerollerin en büyüklerine geliyorum. Zemin bu kısımda çok sıcak. Biraz daha sıcak olsa ayakkabıların erime sorunu doğabilecekti. Aslında buralarda tulumda uyumak lazım. Doğal olarak yerden ısıtmalı ortamda Ay ışığı altında amma güzel uyunur :)









Birazcık video izleyelim isterseniz.


Fotoğraflara devam edelim. Burası harika bir yer. Napoli' ye yolunuz düşerse Solfatara' yı mutlaka ziyaret edin derim.







Solfatara' dan ayrılıyorum ve inişten önce




Napoli merkezine doğru inişe başladım. İnişin bir kısmında 7-10 derecelik eğimin olduğu bir noktanın sonunda o sırada kırmızı yanan kırmızı ışık vardı. 45 km/h ile iniyordum. Fakat üzerindeki yükle birlikte yaklaşık 70 kilo civarı çeken bisikletimle frenlere asılmama rağmen kırmızıda duramadım. İtalya turumun tamamı boyunca ihlal ettiğim sayılı kırmızı ışıktan birisidir. 

Yaklaştığım bir tünel öncesinde Napoli' li bir bisiklet kullanıcısı abimiz benimle yol üstünde ilgileniyor. Muhabbet kurmaya çalışıyor.

Posillipo yada Laziale tünelinden geçişim. Google Maps' de bu tünel şu an için iki ayrı adla gösteriliyor.


 Naaaaaapppollliiiiii ve Vezzzzzüüüvvvv..... Napoli' ye ilk gelişim değil. Ama bisikletle ilk gelişim.


Dünya' nın en tehlikeli volkanlarından olan Vezüv.


Napoli kordon boyu.





Napoli' de 2005 Temmuz' unda yediğim pizzanın tadını unutamadım ve o pizzanın yapıldığı pizzacıyı buldum. Fakat maalesef kapalı :( Bu akşam aç kalacağım anlaşılan.


Meşhur türkülerimizden olan "Napoli sokaklarını" söylerken. 



Hostelimi ararken Napoli' nin dar ve sarsıcı parke taşlı sokaklarında yavaşça akıp gidiyorum. Oynayan, bağrışan çocukların dikkatini çekiyorum. İnsan gerçekten İtalya' da olduğunu hatırlıyor.

Hostelimin  bulunduğu noktaya kadar kimseye sormadan geliyorum. Hostelim kapısı bir avlu içinde olduğundan son kısımda yardım almak zorunda kalıyorum ve hosteli buluyorum. Hostelin Romanya göçmeni yetkili bayanları bana yardım edip tüm eşyalarımı yukarı çıkartmamda bana kolaylık sağlıyorlar. Hostel boş sayılır. Çok rahat oldu. Karnım aç olduğundan duştan önce yada sonra dışarı çıkıp market aradım. Göçmenlerin işlettiği bir marketten alışverişimi yaptım. Aldıklarımın arasında tadını beğenmeyeceğim ananas reçeli bile vardı. Siz siz olun zorunlu kalmadıkça göçmenlerin işlettiği marketlerden alışveriş etmeyin. Kazıklanma ihtimaliniz var ve satılan ürünlerin son kullanma tarihleri geçik olabilir, ayrıca satılan ürünler genel olarak sağlıksız olabilir. Dikkatli olun. Ben Türküm, Müslüman kardeşinizim filan sözleri işe yaramaz. Onun yerine gerçek İtalyanların işlettiği marketlerden alışveriş etmeye bakın. İtalyanlar Türkleri çok sever. Göçmenler size indirim yapmaz ama İtalyanlar yapar. Benden söylemesi.

Gece sanırım yağmur geri dönmüştü. 

Bilgiler:
17.10.2010 Pazar
Scauri-Napoli
85.10 klm - 3313 klm toplam.
18.8 km/h ortalama, 50.0 km/h maksimum hız.
04.31.27 saat (molalar hariç seyir süresi)
4326 kalori.

---

18.10.2010 Pazartesi (Siena-Catania 6. gün)

Sabaha karşı 03.45' de, yattığım hostel koğuşuna İngilizler geliyor. Uyandıktan sonra bir paket (400 gramlık) kakaolu bisküvi ve soğuk çayla kahvaltımı ediyorum. Bugün bisiklet sürüşü yapmayacağım. Catania yolunda fazladan bir gece kalmak için en uygun yer burası. Kahvaltıdan sonra hostelin bilgisayarından internete bağlanıyorum. Neden bilmiyorum ama benim mini laptop, hostelin ağına bir türlü bağlanamamıştı.

Hostelden ayrılıp yürüyerek Napoli caddelerine çıkıyorum. Hava güneşli. Dün kapalı olan Da Michele pizzacısını buluyorum. Bu sefer açık. Hemen büyük boy bir Margherita pizzası ısmarlıyorum. İtalya' da pizzayı en iyi yapan yerlerden birisi burasıdır. Pizzanın Napoli' de icat edildiğini hatırlatmam gerek. Pizza ile birlikte su ısmarlıyorum ama gelen su iç iç bitmeyecek cinsten. Umarım bu şişeler depozitoludur.


İşte güzeller güzeli Margherita pizzası. 


Da Michele pizzacısından görüntüler. Burası tarihi bir pizzacı. Sadece iki-üç çeşit pizza yapılıyor. Ama yapılan bu iki-üç çeşit pizzanın tadına doyum olmuyor. Az ama öz.











Da Michele' de pizzaya 4.50, suya 1.50 Avro verdim.

Napoli, sokaklarında dolaşıp minyatür eşyalar satan tezgahları inceliyorum. Uğur getirmesi için satılan kırmızı bibere benzeyen ilginç şeylerden alıyorum.



Hostele tekrar gidip Scotty' nin sorun çıkaran miliyle aramdaki sorunu çözüyorum. Artık mandallı mil yerine manuel olarak somunlu mil kullanacağım. Bu arada biraz daha internete bakıyorum. Akabinde yakındaki bir finüküler hattıyla bir tepeye çıkıp manzara izlemeye karar veriyorum.










Yukarıda bir kale var ama girişi paralı. Güzel birde giriş ücreti vardı. Tabiki ziyaret etmedim.



Ama kalenin olduğu sokak Vezüv manzaralı. Bu manzarayı izlerken dehşete düşüyorum. Yerleşim yerlerinin ortasında bir volkan. Vezüv, Dünya' nın en tehlikeli volkanlarından birisi. Saatsiz bir bomba.







 Buralarda deniz kabuklarına çok güzel oyma işleri yapan ve onları satan bir mağazaya girip, anneciğime alma düşüncesiyle fiyat soruyorum. Fakat en ucuzu (küçücük modeller) 15 Avro civarıydı. :( Kusura bakma Annem.


Finüküler istasyonuna tekrar geliyorum ve benim oraya girdiğim sırada kalkacak olan finiküler, bende bineyim diye görevli tarafından kaldırılmıyor. İyi niyetli bu İtalyan dostumu çok teşekkürler. 

Napoli FM3 finüküleriyle yaptığım gidiş dönüşün videoları.


Hpstele giderken bir alışveriş merkezinden tıkıngaçlarımı alıyorum. Tıkıngaçlar arasında mandalina da vardı.

Scotty, hosteldeki iki geceyi bu balkonda geçirdi. Bıcır valizim olduğundan yanımdaydı.


Bir süre daha internete takılıyorum. Bundan sonra Catania' ya kadar internet şansım olmayacaktı. İnternete bakınırken Catania INGV' nin sitesinden sıklıkla Etna' yı gözlüyordum. 


Yemek yedikten sonra erkenden yatıyorum.                   
                                                          
Bilgiler:
18.10.2010 Pazartesi
Napoli
0 klm - 3313 klm toplam.
0.0 km/h ortalama, 0.0 km/h maksimum hız.
0.0.0 saat (molalar hariç seyir süresi)

Mutlu haftalar.

----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.

2 yorum:

Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.