Soğuk ve yağmurlu bir İzmit gününden herkese merhaba. Siena maceralarımı yazmaya başlamak istiyorum.
31 Ağustos 2010 Salı tarihinde Siena' ya ikinci kez varmıştım. Burada bir aylık Erasmus Yoğun Dil Kursu (EILC) kapsamında İtalyanca dersleri alacağım. Buraya bisikletle gelmiş birisi olarak okuldan kalan boş zamanlar ve okula gidiş gelişler tabiki bisikletle değerlendirilecek :)
Siena' daki ilk günübirlik turum olan Siena-Floransa-Siena gezintimi yazmadan önce 4 Eylül' deki bu turdan evvelki paylaşılası fotoğrafları size göstermek istiyorum.
1 Eylül 2010 Çarşamba - Campo Meydanı. Tuttuğum evin girişi bu meydana olduğundan canım her sıkıldığında bu muhteşem yerin tadını çıkarabilecektim.
Evin salonunun baktığı boşluğa bakan diğer bir binanın ayrıntısı. Siena' nın tarihi merkezi yığma tabir edilen tarihi binalarla dolu. Kolon yada kiriş yok. Oturduğum bina da yığma.
Campo Meydanı gece modunda. Her yaz düzenlenen Palio yarışları bu meydanda yapılıyor. Yüzlerce yıldır her yaz yapılıyormuş. Sadece 2. Dünya Savaşı yıllarında Palio yarışları yapılmamış. Son Palio yarışı Siena' ya son gelişimde Roma' ya hareket etmemden bir kaç gün sonra yapılmış.
02.09.2010 Perşembe - Okulun başladığı gün. Tanışma faslı filan oluyor. Okula bugünlüğüne yürüyerek gittim geldim. Gidiş geliş toplam 5 kilometre. Okuldan sonra alttaki süpermarketten aldığım şeyler. Zeytinli bir pizza, galetalar ve kırmızı Frenk üzümleri. Frenk üzümleri çok ekşiymiş. Teyzemlerin Meyvelitepe' sine tohum çıkarmak için almıştım. Tadına doyamayacağım bir şey zannediyordum ama ekşiliklerine doyamadım. Ekşi tadları halen ağzıma geliyor. Bir daha taze hallerini ağzıma almayım. Bence Frenk üzümlerinden reçel, marmelat, hoşaf türü şeyler yapılmalı. Tazesini önermem.
Burada her mahallenin ayrı bir bayrağı var. Palio yarışlarında mahalle takımları yarışıyor.
Duomo Meydanı. İki farklı beyaz ayarında çekim yaptım. Hangisi hoşunuza giderse :)
Duomo Meydanı ve çevresinden başka görüntüler.
Sant' Agustino Kilisesi.
Via Tommaso Pandola.
Banchi di Sotto Caddesi' nda otururken şirin bir sahipli köpek (Siena' da sokak köpeklerinin esamesi okunmaz) Scotty' yi önce kokladı, sonra arka tekerine pisledi :) "Durrr.. Yapma" diyene kadar köpecik ihtiyacını gidermişti bile :)
2 Eylül günü okul sonrası Scotty ile bol bol kenti dolaştım.
Basilica di San Clemente in Santa Maria dei Servi' nin fotoğrafları.
Sokaktaki bir pencere detayı.
Basilica di San Clemente in Santa Maria dei Servi ' den Siena manzarası.
Estetik bir sokak lambası.
Gösteri yapacak olan Sienalı gençler antreman yapıyor. Yer: Sant' Agustino Kilisesi önü.
Duomo Meydanı gece.
Işıkları yanmış bir sokak lambası.
Muhteşem bir kentteyim. Siena sokakları gece inanılmaz derecede güzelleşiyor.
3 Eylül 2010 Cuma günü okulun altındaki süpermarketten aldığım turta. Canım çekmiyor değil hani :)
Günün akşamında yemekhaneye gitmiştim. Yemekler fena değil. 2.5 Avro gibi bir ücreti var. Ama içine ne katıldığı belli olmayan yemekleri yemektense evde kendi yemeğimi yapmayı tercih ettim diğer günlerde. Yemekhanenin genelde pişmiş domuz eti koktuğunu göze alırsam kendi yemeğimi yapmamın geçerli sebepleri var.
4 Eylül 2010 Cumartesi.
Önemli bir gün. Floransa' yı bisikletle ziyarete gideceğim gün geliyor. Öğleden sonra okulun Siena rehberli turu olduğundan dönüşü trenle yapmaya karar verdim. Bisikletle gidip trenle dönüş. İtalya' daki ilk tren+bisiklet yolculuğum olacaktı.
Saat sabah 05.00' te kalkıyorum. 06.00' da karanlık ve sakin Siena sokaklarındayım.
Siena-Floransa arasında SR2 (Via Cassia) yolunu kullanıyorum. Siena' nın kuzeyindeki iniş sırasında sisli vadiye doğru alçalıyorum. Sabah soğuğu üzerinde tişört olan Ben' i epey zorluyor. Siena o kadar soğuk değildi, ama alçak kesimler sıcaklık terslenmesi sebebiyle insanı kıpraştırıyor. Siena' nın kuzeyindeki ormanlık vadi yolu soğuk ama muhteşemdi. Soğuk ve rüzgâr sebebiyle gözlerim yaşarıyordu. Fakat orman kokusu had safhadaydı. Pek araç yoktu ve bu yüzden çok büyük keyif aldım.
Castellino Scalo kasabasından geçiş.
Colle Val d'Elsa' nın hizasında Bellavista yakınlarında Siena-Empoli demiryolunun üstünden geçiyorum. Bundan önce dik ama kısa bir inişim vardı.
Poggibonsi' ye rahatça vardım. Saat 07.03. Burada altından bisiklet yolu geçen bir köprüden geçiyorum.
Poggibonsi bana pek iyi gelmiyor. Floransa' yı gösteren bütün tabelalar otoyola yönlendiriyor ve bir süre olduğum yerde kalakalıyorum. SR 2 üzerinden Floransa' yı gösteren levha bulamıyorum. İmdadıma yoldan geçen Poggibonsili bir yol bisikletçisi yetişiyor ve beni doğru yola yönlendiriyor sağ olsun.
Poggibonsi' den sonra tanıtım kitaplarında gördüklerime benzer Toscana manzaraları başladı. Günün ilk ışıklarıyla beraber dik Poggibonsi rampası çok hoş manzaralar sundu.
Dik ve çok uzun olmayan yokuş bittikten sonra kısa bir iniş var. Sonrasında biraz daha tırmanacağım. Anayol trafiği otoyolda olduğundan bu yol oldukça sakin.
Barberino Val d' Elsa' ya yaklaşıyorum. Manzaralar içimi okşuyor. İnsanlar doğayı güzel binalarla ve güzel peyzajla süslemişler. Türkiye' de olduğu gibi doğanın ortasına hödük gibi çirkin bir bina dikip göz zevkini bozmamışlar.
Nispeten dik Barberino Val d'Elsa yokuşunu çıkarken.
Barberino Val d'Elsa kasabasına vardım.
Burada, rampa tepesinde kahve molası. Pek bir şey yemedim. Hem karnımı doyuracağım, hemde güzel bir sütlü kahve içeceğim.
Bu molada yanımda getirdiğim kakaolu bisküviler yemeğim oluyor. Buradaki kafeden aldığım yöresel harita güzel bir ödül oldu. Harita koleksiyonu yaptığımı hatırlatayım.
Yol sakin ve hoş manzaralı olunca bisiklet grupları için ideal oluyor.
Bu fotoğrafı Barberino Val d' Elsa çıkışında mı, Tavernelle Val di Pesa çıkışında mı çektim hatırlamıyorum. Ama Tavernelle Val di Pesa çıkışında çekmiş olmam daha yüksek ihtimal.
Floransa girişine kadar doğru dürüst fotoğraf çekmemişim. Bu konuda üzgünüm. Bu biraz hızlı bir tur oluyor. Sizlere tavsiyem, bu yolda (SR2 yolu Siena-Floransa) kendi kullandığınız bir araçla seyahat edecekseniz mutlaka GPS kullanın. Çünkü Floransa' yı gösteren yol tabelaları sizi genelde otoyola yönlendiriyor. Kendi aracınızla seyahat ediyorsanız çok kolayca yolunuzu şaşırabiliyorsunuz. Nitekim bu arada da bir noktada GPS' e rağmen yol tabelası sebebiyle yolumu şaşırdığım oldu.
Floransa giriş tabelası.
Bisikletle kampa giden izciler. Bisikletçi izciliği, izcilik yaptığım 2003-2005 yılları arasında gerçekleştirmek istemiştim, fakat vizyonsuz, geri görüşlü bazı izci liderleri sebebiyle bu düşüncem gerçekleşememişti. Bu arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Fotoğraf çekmeme izin verdiler. Tanışmak için yanlarına gittiğimde yolda yürüyen bir dayı beni iterek "çekil, yolu kapatıyorsun" diye söylendi. Aynı hareketi Türkiye' de yapsaydı dayımızın hali ne olurdu bilmem.
Floransa - Porta Romana
Ponte alla Vittoria üzerinden Arno Nehri. Doğuya bakış.
Şehir merkezinde önceden uğradığım bir bisikletçiye uğrayıp 70 Avro' ya toplamda 80 litre kapasiteli, su geçirmez, ikili arka tur çantası alıyor ve Siena' ya dönmek üzere Santa Maria Novella Garı' na gidiyorum.
Gar kalabalık. İtalya' da şehirlerarası ulaşımın önemli bir kısmının genellikle trenle gerçekleştirildiğini hatırlatayım. Scotty ile kuyruğa girip biletleri alıyorum. Bir bilet de Scotty için. 6.30 Avro kendim için, 3.50 Avro' da Scotty için ödüyorum.
Peronların birinde yeni nesil İtalyan hızlı tren setlerinden olan ETR 600 tipi bir hızlı tren seti var.
Siena treninin kalkacağı perona giderken.
Trenin perona yanaşmasını bekliyorum.
Bir tren geliyor.
Ve başka bir tren gözüme çarpıyor. Benim gibi bir tren delisinin gözlerini döndürecek kadar çok tren var.
Siena treni bana belirtilen perona bir türlü gelmeyince ekranlardan birine baktım ve kalkış peronunun değiştiğini fark ettim. Trenin kalkışına bir kaç dakika kala trene binebildim. Scotty İtalya' da ilk kez trene biniyor.
ETR 600 tipi bir hızlı tren seti.
Trenimin koltukları çok modern.
Muhtemelen Siena' dan gelen bir tren.
Kondüktör bayan çıkıyor. Türkiye' de alıştığımdan çok daha farklı bir durum bu. Bisikleti yanlış yere sokmuşum. Ben dizel lokomotif sesi dinlemek için lokomotifin arkasındaki geniş kapıdan trene binmiştim. Trene bisikletle binebilmek için trenin en arkasındaki kapıdan girmem lazımmış. Tren kalabalık olmadığından sorun olmuyor. D445 model bir dizel lokomotif çekiyor. 2007 yılından bu lokomotiflerden biri İzmit' e ETR 500 tipi bir hızlı tren setini getirmişti. Fakat dizel sesi o kadar az ki yeterli tat alamıyorum. Türkiye' de yeri göğü inleten dizel lokomotiflerin ruh dinlendirici motor seslerine alışmışım. D445' in motor sesi Türkiye' deki dizel lokomotif seslerinin yanında sivrisinek vızıltısı gibi kalıyor :)
Tren seyahatim sırasında GPS' im açık. GPS' im sayesinde hızımızı kontrol ediyorum. En fazla 110 km/h' ye çıkıyoruz.
Scotty, trende yeni cicileriyle.
Trendeki uyarı metinleri.
Hatıra.
Siena'ya rahatça varıyor ve eve gidiyorum. Karnımı doyurup yaya olarak dışarı çıkıyorum. Okul oldukça iyi bir gezinti organizasyonu düzenlemiş. Erasmus Dil Kursu öğrencileri gruplar halinde rehberlere emanet ediliyor ve rehberler uzun uzun anlatarak şehrin önemli noktalarının hikayelerini bize aktarıyorlar. Dil bilgim iyi olmadığından ve hava biraz sıcak olduğundan sıkılıyorum. Etkinliğin bitimine az bir süre kala gruptan ayrılıp eve doğru yöneliyorum. Bu sırada Campo Meydanı' ndan eğlenceli sesler geliyor. Sonradan öğrendiğime göre bu seneki Palio galibi mahallenin halkıymış gösteriyi düzenleyen. Kendimi bu etkinliğe kaptırıyorum. Çok hoş anlar oluyor. Değişik kostümlü tipler. Müzik. Gerçekten İtalya' da olduğumu hissediyorum bu geçiş töreninde.
Fotoğrafların ortasına biraz video koyayım.
Bugün oldukça dolu dolu geçiyor, bu gece de Siena sokaklarına çıktım. Bu şehre doyulmuyor.
Yer resmi. Tebeşir benzeri bir boya türüyle çiziliyor.
Salimbeni Meydanı. Bence Siena' nın en güzel noktalarından. Buraya doyamadım.
Salimbeni Meydanı' nda arada sırada müzik çalar. Meydanın güzelliğini pekiştirir. Videoda o gece çalan bir müziği dinleyebilirsiniz.
Gün bitti. Diğer Siena turlarım parça parça yayınlanacak.
4 Eylül 2010 gününün sürüş bilgileri:
04.08.17 saat (molalar hariç seyir süresi)
21.3 km/h ortalama, 57.8 km/h maksimum hız.
87.55 klm. mesafe.
Bisiklet ve tren aromalı, mutlu ve güzel bir sene dilerim.
----------------------------------------------------- Bu blog sayfasında yer alan fotoğrafların telif hakları aksi belirtilmedikçe Baki Berk Kayalar' a aittir. Maddi amaç güden çalışmalarda izin almadan kullanılması telif hakları yasasına göre suçtur. Maddi amaç gütmeyen kullanımlarda ise kaynak belirtilerek yayınlanması önemle rica olunur. Öneri ve destekleriniz için baymineral@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Beni imrenerek sessizce izlemek yerine harekete geçin. Bu dünyaya sadece okumak ve çalışmak ve evde oturmak için gelmedik. Sizin benden ne eksiğiniz var? Yola çıkın. Keşfedecek koskoca bir dünya var. E-posta adresim: baymineral@gmail.com
Sayfalar
Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.
Saygılarımla.
Saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder